İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yargılanması ve 2 yıl 7 ay ceza verilmesinden sonra bir kez daha görülmüştür ki, Türkiye'de hiç kimsenin hukuki güvencesi yoktur. Arkasında milyonlarca insanın oyu olan, bundan kat be kat fazla desteği ve gönül bağı olan dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanına bu hukuksuzluğu yapanlar, sıradan bir vatandaşa neler yapmazlar...

Ortada akıl, mantık, vicdan, evrensel ve ulusal hukuk ilkeleri gözükmüyor. Kendinden olmayanları bertaraf eden, yargıyı muhalif gördüklerine karşı sopa gibi kullanan, muhaliflerini terörle özdeşleştirmek isteyen bir siyasal iktidar ile karşı karşıyayız. 

İktidar sahipleri herkese hakaret edebilecek, her aklına geleni yapabilecek ama muhalif olanlar iktidara en küçük bir eleştiri getirdiğinde kendisini yargı önünde bulacak.

Haksız, hukuksuz, adaletsiz, vicdansız bir dönem yaşamaktayız...

1876 tarihli Kanuni Esasi'nin 5. maddesinde; " Zat-i Hazreti Padişahın nefsi hümayunu, mukaddes ve gayri mesuldur" yazar.. Bu noktanın bile altına düşmüş bir durumdayız. O gün Padişah'a verilen bu ayrıcalık, bugün iktidardan yana olan herkese tanınmak istenmektedir..

Türkiye'nin tarihsel geçmişi, demokratik birikimi buna izin vermeyecektir. Ama başaramayacaklardır. İlke, ülkü, değer, düşünce ve ülkesinden vazgeçmeyecek milyonlar, önümüzdeki ilk seçimde bu hesabı görecektir. Kimse enseyi karartmasın, yaşayarak göreceğiz..