Türkiye Okul Sporları Federasyonu 2005 yılında büyük ümitlerle kuruldu. Kurucu Yönetim Kurulu üyesi olarak yer aldım. Daha sonra 2010 yılında Federasyon Başkanlığına seçildim. Federasyonun üst kuruluşu olan ISF (Uluslararası Okul Sporları Federasyonu)nda tarih yazan bir federasyon haline getirdim.

ISF Raymond Defever Trophy onur ödülü-2012

ISF Futsal Dünya Şampiyonası Antalya-2012

ISF Yönetim ve Teknik kurullarında temsilci bulundurma-Fransa-2014

ISF Hentbol Dünya Şampiyonası-Trabzon-2014

ISF Oryantirng Dünya Şampiyonası-Antalya-2015

ISF General Asambly ve Teknik Kurullar Toplantısı İzmir-2012-Marmamris 2016

ISF Gymnasiade-2016-Trabzon

Böyle başarılı ve uluslararasında tarih yazan bir federasyon sporu yönetenlerin kin ve nefretinden kurutulamadı. Başarılar görmezden gelindi. Hiçbir başarı cezasız kalmadı.

2012 yılı federasyon seçimlerinde spor bürokrasisi taraf oldu. Hatta açık imza ile desteklediği adaylarının kaybetmesini içlerine sindiremediler. Federasyon bütçesini kestiler. Faaliyet yapmasına izin vermediler. Ancak liyakatli ve sporun içerisinden gelen federasyon yöneticileri bunlara aldırmadan tarih yazmaya devam ettiler.

Önce Antalya’da yapılan Oryantring dünya şampiyonasında dönemin başbakanının kızının bile yarışmacı olduğu bir ortamda Dünya şampiyonası izinsiz yapılıyor diye şahsıma 2 ay ceza uydurdular. İlginç olan kendi personelleri olan Spor Faaliyetleri Başkanı bile organizasyon içerinde gözlemci bulunuyordu. Tüm bunlara rağmen ISF Türkiye’ye en başarılı ve güvenli organizasyon diye teşekkür yazısı gönderiyordu.

Sonra Trabzon’da yapılan Hentbol Şampiyonasına bütçe vermediler. Şahitleri Trabzon’un abisi ile o dönem başkan vekilim Salih Cora’dır.Tüm  bunlara rağmen Beden Eğitimi Öğretmenleri ve gönüllü öğrencilerle Hentbol Dünya Şampiyonası gerçekleştirildi. ISF Türkiye’yi organizasyonlarda başarılı ve güvenli ülke olarak ilan etti.

Bu organizasyon sonrası 6 ay sportif ceza ile federasyon başkanlığım düşürüldü. Ne yaparsak yapalım sporu yönetenlerin ellerindeki devlet, gücü kini ve nefreti bitmiyordu. Tabi bizde durmadık. 6 Aylık cezayı mahkemeye taşıdık. Mahkeme yapılan işlerin “hukuka, kamu yararına olduğunu” bryan etti. Yani şerefli olduğumuzu biliyorduk. Bir kez de mahkeme onayını aldık. Bu karar mahkemede tarafıma bir onur olarak kamu kaynaklarını koruduğum gerekçesiyle iade ediliyordu.

2016 yılında kendi destekledikleri birini başkanlığa getirdiler. Benim aldığım Gymnasiade 2016 organizasyonu için federasyona 10 milyon bütçe aktarıldı. Trabzon’da haka dansı ile açılış yapıldı. Kimse kolbastı ve horon nerede diye sormadı.

Trabzon’da ehntbol dünya şampiyonası Beden Eğitimi Öğretmenleri ve gönüllü öğrenciler işbirliğinde yapılırken, Gymnasiade organizasyondan üç gün önce kurulan şirket eliyle yapılıyordu. O zaman adama sorarlar bu kadar desteklediğiniz biri için Trabzon Atletizm Dünya şampiyonasını neden geri iade ettiniz. Nerede anlaşamadınız. Türkiye’nin ve Trabzon’un itibarının kaybolmasına neden müsaade ettiniz?

Kurucusu olduğum federasyonun 01 Kasım 2021 tarihinde olağan genel kurul süreci yaşandı.51 İmza ile aday oldum. Spor Hizmetleri genel müdürlüğünün bizzat taraf olduğu ve açık imza verdiği ve tahkim kurulunun tartışmalı delegelerin oy haklarının ellerinden alındığı kararları ile adaylığımı engellediler. Ancak kendi destekledikleri aday ile anlaşamayınca sorunlar beraberinde geldi.

01 Kasım 2021 tarihi seçiminde sahte delege üretildi. Federasyon parası sahte delege üretiminde kullanıldı. Konu zaten mahkeme ve teftiş kayıtlarında mevcut. Peki Spor Hizmetleri kendine yapılan bu başvuruda ne gibi işlem yaptı? Şimdi federasyonu kapatarak mahkemede olan bu konuları da mı kapatıyorsunuz? Kendinizi mi yada mevcut başkanı mı kurtarma operasyonu bu?

Federasyon o kadar kötü yönetiliyordu ki! Yurt dışına götürülen sporcu öğrencilere kendi hak ettikleri kanuni harcırah yerine 50Euro veriliyor. Öğrenciler cimer üzerinden haklarını arıyor ancak muhatap bulamıyorlardı. İlginç olan federasyon kendi web sayfasında bakanlığı suçluyordu. Artık kendi adamları onlara isyan edince verilen destek kayboluyor. Sorunun çözümünü federasyonu kapatmakta arıyorlardı.

Tüm bu olaylar kapsamında Rehberlik ve denetim başkanlığına verilen dilekçeler karşılık bulamıyordu. Hatta tarafımdan yapılan sözlü ifade verme başvurum bile kabul edilemiyordu.

Mevcut başkan milletvekili aday adayı olunca istifa ediyor. Federasyon 60 günlük süre içerinde kanun gereği olağanüstü seçime gitmesi gerekirken, ne yazık ki federasyon bu yasal süreyi aşıyordu. Kayyum ile seçim yapılması gerekirken yine seyrediliyordu. Çünkü niyet başka idi.

Federasyon seçim için geçici delege listesi açıklıyor. 118 delegenin 46 sı yer almıyor. Kendine oy vermeyeceği düşüncesi ile kazanılmış seçme ve seçilme hakları yok ediliyordu. İtiraz bedeli asgari ücretin 8.500tl olduğu yerde 10.000tl ilan ediliyordu ki kimse itiraz edemesin. Tüm bunları bakanlık bürokratları yakından hatta sessiz bir şekilde izliyordu.

Gelinen nokta içler açısı ISF ‘de karşılığı olan federasyon kapatılıyor. Kapatma nedeni dosyaları kapatma anlamına mı geliyor.??? 20 milyon genç ve çocuk ile aileleri mağdur ediliyor? En son 36 kız ve erkek futbolcu öğrencimizin mağdur edildiği gibi?

Bakan artık ISF başkanının emsal muhatabı? Bunun başka bir dünyada örneği yok. Spor bürokrasinde uluslararası yarışmalarda her türlü sorunun başlangıcı bu kapatma ile başlamış oluyor. Bu arada ülkemizi temsil eden ISF delegelerinin üyelikleri de sona ermiştir.

Okulda sınıflar arasında maç oynamayan, onlara ömür veren Beden Eğitimi Öğretmeni olmayan, öğrencilere destek veren okul takımlarını yarışmalara göndermek için kaynak arayan okul müdür olmayan, okulu ve sporu bilmeyen okul sporlarından anlamaz.

Bu kararın sebebi sporda kötü yöneticiler bir gün o makamlarda olmayacak. Ancak bu ülkenin gençleri her zaman okul sporlarında yer almaya ve Uluslararasında emsalleri ile yarışarak ülkesinin gururu olmaya devam edecektir.