İlericiliğin de gericiliğin de, iyinin de kötünün de kimsenin keyfi yorumlarına bırakılmayacak objektif kriterleri olmalı.
Bunun için en bilimsel yöntem doğaya başvurmak olsa gerek. Tıpkı bir kuramın geçerli olup olmadığını anlamak/sınamak için doğaya/deneye başvurulması gibi..
Bu bağlamda fizikçiler tarafından doğanın en temel ve en sağlam yasalarından biri olduğu belirtilen
Termodinamiğin İkinci Yasası başvurulabilecek bir doğa kriteridir. Bu yasa, "zaman oku" nun "tek yönlü" olduğunu söyler, doğada "kendiliğinden" olan olaylar "tersinmez" dir. Örneğin bir canlı, doğar, gelişir, yaşlanır ve ölür. Yıldızlar ve gökadaları da... Bu olguların tersi yoktur. Öğrencilerimize sıkça verdiğimiz bir örnek gibi: bir bardak kendiliğinden düşüp kırılabilir, fakat kendiliğinden -kırılırken harcanan eşdeğer enerji verilse bile- tekrar eski haline dönemez.
Kısaca evrende filmin tersine izlendiği bir yaşam yoktur.
Bunu toplumsal yaşama taşıyacak olursak; örneğin iletişim alanında güvercinden mektuba, mektuptan telgrafa, tegraftan sabit ev telefonlarına ve oradan da cep telefonlarına olan gelişimde gözlendiği gibi.
Yine tartışmalı bir örnek olmakla birlikte, toplumların; İlkel Komünal Toplum- Feodal Toplum- Kapitalist Toplum- Kollektivist Toplum şemasını izlemesi gibi. (Biraz mekanik yaklaşım olan bu şema tüm toplumlarda aynı şekilde gelişmedi)
Yani, zaman okunun ucunda çağdaş düşünce ve yaşam biçimi, bilimin ve teknolojinin birlikte üretildiği, insan haklarına, insan onuruna saygılı toplumlar vardır.
Zaman Oku'na uyan ilerici, tersine bir dünyanın hayalini kuran gericidir.
"Hayatta en doğru yol gösterici bilimdir, fendir!" diyen Büyük Önder'e selam olsun!..