Çok ve çok yüksek meblağlar içeriyordu. Ama ben Türküm, Türkiye’de doğdum. Türkiye’nin üniversitelerinde okudum. Bu manada bu millete benim bir borcum var. O borcu ödemek için yurtdışından bana gelen çok yüksek meblağlı teklifleri burada aldığım meblağlara tercih etmiyorum. Ülkemde kalmak o meblağlarla eşdeğerdir. Hiçbir yere de gitmiyorum. Burada ülkeme hizmet etmeye devam edeceğim.” dedi.

Trabzon Üniversitesi Çarşıbaşı Meslek Yüksekokulu ile Çarşıbaşı Belediyesi iş birliğinde Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa Trabzon Üniversitesi Yapay Zeka ve Robotik Kodlama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ali Kürşat Erümit, Çarşıbaşı Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Lokman Şılbır, Trabzon’daki bilgisayar bilimleri ve kodlama eğitimi merkezinin oluşmasında çok önemli katkıları olan işadamı Naci Orhan, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

TÜRKİYE’DE AYNI ANDA 3 YAN DAL YAPAN BİRİ

İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Türkiye’nin ilk uzay mühendisi Karakaş, “Türkiye Yüzyılı Bilim İnsanı” olmanın halk arasında "beyin felci" olarak da bilinen SP gibi fiziksel bir engel dahi olsa başarılara imza atmak için zorluk teşkil etmediğinin en iyi örneği olduğunu hayatından aktardığı kesitlerle katılımcılarla paylaştı. 1994'teki üniversite sınavında sadece sayısal soruları yanıtlayarak ilk 25'e girdiğini ifade eden Karakaş, “Türkçe öğretmenimin beni incitmesinden dolayı Türkçe sorularını çözmedim. O yıllarda uzay mühendisliği bölümü olmadığı için Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'ne yerleştim. En büyük hayalim olan uzay mühendisi olabilmek için Türkiye’de matematik, fizik ve kimya alanında aynı anda 3 yan dal yaptım. Mühendislik dersleri de alarak Türkiye’nin ilk uzay mühendisi olmaya hak kazandım. Fakültede yüksek lisans ve doktoramı tamamladıktan sonra TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde (SAGE) işe başladım. Yılmadım, devletim bana ne görev verdiyse yaptım. Çağrıldığım bir toplantıda üç aydır çözülemeyen bir üç cisim problemini 15 dakikada çözdüm. O günden beri de TÜBİTAK SAGE’nin A takımındayım.” diye konuştu.

“ÖRNEK BELEDİYE” “ÖRNEK BELEDİYE”

TÜRKİYE'NİN UZUN MENZİLLİ İLK SEYİR FÜZESİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE AKTİF ROL

Türkiye'nin ilk uzay mühendisi olmanın heyecanını bütün konferansında hissettiren Karakaş, TÜBİTAK’taki çalışmaları hakkında ise şunları söyledi: "TÜBİTAK'ta savunma sanayine yönelik projelerde görev aldım. İHA, SİHA’ların fizibilite çalışmasını yaptım.  Türkiye'nin uzun menzilli ilk seyir füzesi, SOM füzesinin arayıcı başlığını dünyada ilk olarak ben yaptım.  Havadan havaya, havadan karaya, karadan denize, denizden havaya, denizden karaya, denizden denize bütün mühimmatlarda aktif rol aldım. Beş yaşında iken zihinsel engelli teşhisi konan çocuk şu anda gökleri fetheden Turgay Karakaş olarak karşınızda.”

İMKÂNSIZ DİYE BİR ŞEY YOK, BİRAZCIK ZAMAN ALIR

Gençlere çok önemli önerilerde de bulunan Karakaş, “Gençler, hiçbir zaman pes etmeyin. Hayattaki bakış açınız her zaman en ilerisi, en zirve olsun. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘İstikbal göklerdedir’. Bana ait bir sözle bitirmek istiyorum. İmkânsız diye bir şey yoktur, sadece birazcık zaman alır.” dedi.

Özel gereksinimli olmanın farkındalığı için katılımcılarla empati düzeyinde etkileşimlerin de yaşandığı yoğun ilgi gören konferans sonunda Karakaş’a teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi.

Editör: Köksal Ustaoğlu