Modern tarihin en büyük depremlerinden birisini ülkemizde 6 Şubat 2023 saat 04.17’de yaşadık. On binlerce insanımız, belki de çok daha fazlası hayatını kaybetti. Daha fazlası ne yazık ki hala enkaz altında. Asrın depremi; deprem öncesinde ve sonrasında yapılan yanlışlardan dolayı “asrın katliamına” dönüştü.

“Aslında devlet uyumuyormuş”

Halk, daha depremin ilk şokunu atlatmadan AFAD 05.02’de ilk raporunu hazırlamış, İçişleri Bakanlığı’na iletmiş. Aslında devlet uyumuyormuş. 05.35’te İçişleri Bakanlığı’nda ilk toplantı yapılmış. 05.38’de İçişleri Bakanı 4. seviyede deprem alarmı açıklamış ve bütün dünyadan yardım istemiş. 06.43’te de Kocaeli Belediyesi’nin hareketli mutfağı yola çıkmış. Sonra her şey aniden durmuş.

Evet, şimdi bölge çok daha büyük. Bu doğru ama Türk ordusu her yerde var ve her yerde benzer bir hızlı reaksiyon gösterilebilirdi. Türk ordusunun bütün gücünü kullanma imkanı veren EMASYA Protokolü’nün kaldırılmasının yanlışlığı anlaşılmasına rağmen bu protokol geri getirilmedi.

“AFAD neden sınıfta kaldı?”

Çünkü AFAD üst yönetimi liyakatsiz. İşini bilmiyor. Liyakat ilkesi ile değil ilahiyat ilkesi ile seçilen bir yönetim ile karşı karşıyayız. Şimdi sayalım:

Bölgeye giden ilk uçaklara önem derecesine bakılmadan tüm personel bindirildi.

Bölgeye giden ekiplerin enkazlara yönlendirilmesinde sıkıntılar yaşandı.

Köpekli arama/kurtarma çalışmalarında, operasyon bölgesinde veteriner hekimler ve ilgili tıbbi malzeme yoktu.

Çadır ve gıda dağıtımında güvenlik boşluğundan kaynaklı olarak sistemik problemler ortaya çıktı; ihtiyaç sahiplerine çadır ulaştırılamadı.

Çadırkentler nereye kurulacak, bu alanlar önceden belirlenmemişti, bilinmiyordu.

Gelen yardımların depolanacağı alanlar tespit edilmemişti.

Depo alanında tasnif ve dağıtım yapacak personel eksikti.

Çadırların bir kısmı mevsim koşullarına uygun değildi.

Depremle birlikte cep telefonu iletişiminin kesilmesi nedeniyle bazı koordinasyon problemleri yaşandı.

Uygulanabilir “İl ve İlçe Afet ve Acil Durum Planları” yoktu veya mevcutları yetersiz kaldı.

Yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle yağmalar meydana geldi.

“Neredeydi Kızılay?”

Bir de deprem bölgesinde göremediğimiz Kızılay vardı. Neredeydi Kızılay? Türk Kızılay'ı resmen holding oldu. Halk enflasyonun altında ezilip yoksullukla boğuşurken yardım kuruluşu Kızılay; 11 şirketi, 11 Genel Müdürü, 1 CEO ve 1 CEO yardımcısı, çok sayıda iktidar yanlısı danışman, iktidar mensuplarının işe yaramaz elinden iş gelmeyen çocuklarının istihdam edildiği yer, kiralanan yalılar, harcanan maaşlar ve gittiği yeri belirsiz olan milyarlarca liralık harcamalarıyla iktidarın, AKP’nin kişisel şirketine dönüştürüldü.

“Hesap sormak için birleşmeye hazır mısınız?”

Tüm siyasi partileri de kendi belediyelerinden hesap sorulmasının önünü açmaya, bu anlamda öncü olmaya davet ediyoruz! Depremde enkaz altında kalan 10 kentimizin AKP, CHP ve MHP belediyeleri hesap vermeye hazır mısınız? Malatya’da 88 bin 507, Kahramanmaraş’ta 144 bin 556, Hatay’da 205 bin haneyi imar barışı kapsamına sokmakla övünen iktidara karşı birleşmeye hazır mısınız? Hesap sormak için birleşmeye hazır mısınız?

Biz, Zafer Partisi olarak bu hesabı sorma konusunda kararlıyız.

Editör: Köksal Ustaoğlu