“Kadın, yaşam, özgürlük”, “Kız kardeşimi öldürenleri bitireceğim” ”Ölüm olsun zalime, ister şah olsun, ister molla” sloganlarıyla İranlı kadınlar protestolarına devam ediyorlar. Dünyanın her yerinde şiddete açık hale gelen kadınların, birlikte hareket edebilmesi en büyük gücümüzdür. İranlı cesur kadınların mücadelesini selamlıyoruz.

Dini referanslarla yönetilen rejimlerin, ilk hedef aldığı kadınlardır. Kadınlar özgürleşirse, yarattıkları otoriter sistemlerinin çökeceğini çok iyi biliyorlar.

Türkiye’de ise, iktidar özellikle laikliğin bilinçli aşındırılması ile birlikte kadınların hayatını daraltan bir bakış açısını benimsemekte ve hayatımıza dönük birtakım yasaları çıkarmaktadır, İstanbul Sözleşmesinin dini referanslarla kaldırılması, kadının yaşam hakkının hiçe sayılması, erkek şiddetine açık hale getirilmesi, kadın cinayeti işleyen erkeği gerçek anlamda cezalandırmaması, cinayetleri adeta meşrulaştırmıştır. Bu demokratik, laik toplumlarda kabul edilemez.

Ülkemizde, özellikle sözde din kimliğini kullanan yapılarda gerçekleşen çocuk istismarlarıyla etkin mücadele edilmemesi, yayın yasaklarıyla konunun unutturulmak istenmesi gibi vahim örneklerle karşılaşıyoruz. Aile eski bakanından gelen “Bir kereden bir şey olmaz” sözü, hala kulaklarımızda acı bir şekilde çınlamaktadır. Ayrıca ülkemizde, festival ve konserlerin yasaklanması, kadın karşıtı söylemlerin arttığı ve belli bir yaşam biçiminin dayatılmak istendiği Türkiye’nin siyaset ikliminde eşit ve özgür birey olabilme hakkımız için Atatürk devrimleriyle anayasamıza giren laikliğin önemini biz kadınlar günümüzde daha iyi anlıyoruz. Laikliğe daha fazla sarılacağız ve onun için daha fazla mücadele edeceğiz. Bu mücadele demokratik, çağdaş topluma inanmış her kesim için ve özellikle özgür iradeleri yaşamak isteyen biz kadınlar için elzemdir.

Kadınların ne giyeceklerine, başlarını örtüp örtmeyeceğine erkekler değil, kendileri karar vermelidir. Bu dine karşı bir hareket değil, zulme, baskıya karşı bir harekettir. Bu hareket, eşitlik ve onurlu yaşam mücadelesidir.

Bu yüzyıl demokrasi ve özgürlük için en önde mücadele eden kadınların yüzyılı olacaktır.

Kadınlar dünyaya barışı, kardeşliği, özgürlüğü ve hoşgörüyü getirecektir.

Bu günleri gören; Kadını yücelten, toplumsal hayatın her alanında yer alması gerektiğini vurgulayan yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK saygı sevgi ve minnetle anıyoruz.

AYŞE NİL BEKTAŞ

CHP Trabzon İl Kadın Kolu Başkanı

Editör: Köksal Ustaoğlu