Her 10 Kasım'da, bir dakika dahi olsa, ona olan saygımızı göstermek için saygı duruşunda bulunuruz.
Mustafa Kemal Atatürk, toplumun ve dünyanın birçok ülkesinde sevilen bir değer olarak anılmakta ve yâd edilmektedir.
Her 10 Kasım günü ve arefesinde, Paşa'ya karşı yakışıksız kelimeler ve sosyal medyada hoş karşılanmayacak paylaşımlar servis edilmektedir. Kasıtlı olarak, birilerine şirin gözükmek adına bu eylemlerin bilerek yapıldığını bilmekteyiz.
Trabzon'da da bu tür olayların gerçekleşmeye başlaması çok manidar. Toplum önünde olan kişiler, bir makam ve bir yapıyı temsil ediyorsa, duruş ve tavrına özen göstermesi gerekir. Yapacağı her olumsuz eylem, o kurum ve topluluğu da bağlayacaktır.
Atatürk, toplumda karşılığı olan ve herkes tarafından önemli saygı duyulan büyük bir liderdir. Bireysel olarak bunu kabul etmeyebilir, hatta sevmeyebilirsiniz. Durum şu ki; acaba temsil ettiğiniz camia sizin gibi mi düşünmektedir? Beyanınız herkes tarafından onaylanır mı? "Bireysel fikrim" deme şansınız yoktur. Çünkü bir yapının başında bulunuyorsanız, nefretinizi de sevginizi de kontrol altında tutmak zorundasınız.
Herkes sizi sevmiyor belki ama sizinle olmak zorunda oldukları bir yapının içerisinde, aynı havayı sizinle solumak zorunda olabilir.
Yazık! Atatürk sizin sevginize muhtaç değil; kavganız bir mezar ile... Onun bile farkında değilsiniz. Reklam oldunuz, lakin bu milletin büyük bir çoğunluğu tarafından da lanetlendiniz. Ne kazandınız? Ne kaybettiniz?
Hiçbir şey kazanmadınız; aksine, taşıdığınız makamın saygınlığı ile kendi kişiliğinizi kaybettiniz.
MTP Trabzon Kurucu İl Başkanı Gökhan Selimoğlu
Haber Editörü: Esin Çakır
