Ancak bu zirve yalnızca bir sportif başarı değil, aynı zamanda dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj oldu.
ATAK Doğa ve Arama Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mete Durmuş, tırmanışın amacını şu sözlerle açıkladı:
“Biz bu zorlu zirveye sadece spor için çıkmadık. Gazze’de açlığa mahkûm edilen çocukların çığlığını duyurmak, dünyada süren adaletsizliklere dikkat çekmek istedik. Daha yaşanabilir, daha özgür bir dünya için zirvedeydik. Savaşlar son bulsun, Gazze’deki soykırım görülsün istiyoruz.”
Zorlu Yolculuk
12 Ağustos’ta Giresun’dan yola çıkan ekip, 3.200 metredeki ana kampa ulaştıktan sonra ikinci gün 4.200 metrede geceledi. 15 Ağustos gecesi saat 01.00’de başlayan zirve yürüyüşü yaklaşık 6,5 saat sürdü ve ekip saat 07.30’da, -7 derece soğukta zirveye ulaştı. Dönüş yolunda ikinci kamp ve ardından ana kampta dinlenen ekip, 16 Ağustos sabahı güvenle tırmanışı tamamladı.
Zirvede Beş İsim
Tırmanış ekibinde ATAK Doğa ve Tırmanış Akademisi üyeleri Mete Durmuş, Cemre Demiröz, Özcan Turan, Levent Sevinç ve Ali Larçın yer aldı. Disiplinli ve uyumlu şekilde hareket eden ekip, Türkiye’nin çatısına güvenle ulaştı.
Sadece İnsanlara Değil, Tüm Canlılara Umut
ATAK Doğa ve Arama Kurtarma Derneği, afetlerde ve acil durumlarda yalnızca insanlara değil tüm canlılara yardım eden, tamamen gönüllülük esasına dayalı bir sivil toplum kuruluşu olarak tanınıyor. Dernek, sadece kurtarma faaliyetleriyle değil; aynı zamanda toplumda farkındalık oluşturacak etkinlikleriyle de dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre Ağrı Dağı zirve tırmanışı, yüksek kondisyon, irtifa uyumu ve disiplin gerektiriyor. ATAK ekibi bu zorlukları aşarken, zirvede yükselttikleri asıl bayrak “barış” ve “adalet” oldu.
Haber Editörü: Esin Çakır