Bölgede yaşayan vatandaşlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda bu coşkun suların kısa süre sonra boru ile alınarak Şalpazarı içme suyuna ilave edileceğini öğrendik. Su arıtma tesisi yapıldığını oradaki suyun Şalpazarı’na geleceğini ancak ilave olarak Sandık gölü ve Sandık Şelalesi‘ni oluşturan bu coşkulu suların da bu kervana katılacağını öğrendik. Eğer bu su boruya alınarak Şalpazarına taşınırsa bu derenin, gölün ve Çağlayan şelalenin artık çağlamayacağı ve etrafındaki Komarların, zifin çiçeklerinin doğal yapının bozulacağına ekosistemin bozulacağına hep birlikte şahit olacağız ve kupkuru bir ortamın insana çöl etkisi yapacağını söylemek zor olmayacaktır.
Bu bölgede başka kaynakların değerlendirilmesi gerçekten çok büyük önem taşımaktadır neden önem taşımaktadır. Trabzon’a 100 km uzaklıkta 2200 metre yükseklikte sadece Sandık gölüyle değil, Kalpak kayasıyla, gelin kayasıyla, erkek obasıyla, Pazaryeri ile festival alanıyla özellikle Şalpazarı’nın kültürünü temsil eden horon kültürüyle yine yöresel mutfağının tüm vatandaşlara cazip gelmesi sebebiyle ve son dönemde de tabii ki serin olması bakımından ve oradaki su potansiyeli Arap turizmi açısından da büyük önem taşımaktadır.
Sandık gölünde bir otel inşaatının devam ettiğini gördük ancak ekosistem yönünden yöreye uygun bir mimari ile burada turizme hizmet edilmesi çok doğru olacaktır. Bizler doğaseverler olarak yetkili mercileri uyarmak istiyoruz bu bölgede ne yapılacaksa doğal yaşamın, yaşam hakkının gözetilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Gölün çevresinde vatandaşlarca çok sayıda evler, apartmanlar yapıldığı için gölü besleyen gözeler, yani kaynak sularını sağlayan gözeler evlere bağlandığı için sandık gölünde zaten bir azalma mevcut birde Şalpazarı’na içme suyu için bu dereden su alınacak olur ise göl ve çevresi kuruyacak doğal yaşama büyük bir zarar verecektir bu bakımdan mutlaka ve mutlaka başka alternatifler düşünülmeli gölün doğallığı bozulmamalıdır” dedi.
Haber Editörü: Ayşe Nazlı Yılmaz
