<p style="text-align: justify;">14 Aralık 2022’de tüm Türkiye’nin de yakından takip ettiği İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davada İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi YSK Başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na 2 Yıl 7 Ay 15 Gün hapis cezası ve Siyasi Yasak kararı vermiştir. Aslında tüm Türkiye mahkemenin böyle bir ceza vereceğini tahmin bile etmemişti ama en son 2019 Yerel seçimlerinde yaşanan aynı zarftan çıkan dört oyun üçünün geçerli diğer bir oyun “Hiçbir şey olmamışsa dahi kesin bir şeyler olmuştur” diyerek akla ve demokrasiye zarar bir seçim iptalinin yaşanmış olması herkes gibi bizlerde de kaygılara sebep olmadı desek yalan olur. Ülkemizde Demokrasi ve İnsan Hakları konusunda geçmişten bugüne kadar bu ve buna benzer bir çok acı tecrübeler yaşanmış olmasına rağmen Cumhuriyetimizin ikinci yüzyıla girdiği bu dönemde halen daha yaşanıyor olması maalesef çok ama çok üzücüdür. Her duruşma öncesinde Başkanımız Ekrem İmamoğlu “Ben Hukuka Güvenmek, Hukuka İnanmak İstiyorum” derken aslında geçmişte yaşanan buna benzer haksız ve hukuksuz kararlardan doğan kaygılarını dile getirmiştir. Son yıllarda AKP iktidarının ülkemizde yaratmış olduğu ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı siyaset anlayışının hat safhaya ulaştığı, insanların evine ekmek götüremediği, gençlerimizin gelecek kaygılarının arttığı, hukuka ve adalete güvenin azaldığı, ülkenin demokrasiye ve barışa ihtiyacı olduğu bu günlerde millet iradesini yok sayan böylesine bir kararı asla ve asla kabul etmediğimiz gibi kamu vicdanını da yaralayan bir karar olmuştur. Bundan beş yıl önce Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu Adalet Yürüyüşünün ne kadar anlamlı ve kıymetli olduğu bugün çok daha net olarak anlaşılmıştır. Bizler böylesine bir haksızlığa uğrayan kim olursa olsun onun yanında ve bu tür kararlarında karşısında oluruz. Bugün geldiğimiz noktada ttifak sorumluluğunu da aşan, ülkenin ve demokrasimizin geleceğini tartıştığımız bir döneme girmekteyiz. Millet İttifakının altı liderinin Ekrem İmamoğlu’na verilen haksız cezaya karşı göstermiş oldukları bu ortak tavır aslında bir seçim birlikteliğinden daha çok ülkenin ve demokrasinin geleceğinden duydukları endişeden ibarettir ve de çok kıymetlidir. Her ne olursa olsun Ekrem İmamoğlu başkanımıza verilen bu haksız ve hukuksuz cezanın üst mahkemelerce muhakkak bozulacağını ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır. Hiç bir güç millet iradesinden daha üstün olamaz. Korkunun ecele faydası yoktur.<br /> Ne yaparsanız yapın “Geliyor Gelmekte Olan”</p>