‘’Kederlenmiş  bir kader’’  diye adlandırdığım şu hayatımın kıymetini,

Gamsız kedersiz insanların boş bir çuval gibi çöktüğünü gördüğümde  ANLADIM.

**

Umutlarımın , sararıp dalından düşen bir yaprak gibi kopup gittiğinde ruhumdan

Asıl olan yaprak değil de dal olduğunu ,

dalın baharda tomurcuklanıp yeşil bir yaprağa yeniden hayat verdiğinde ANLADIM.

**

Köyümde eğilip suyunu içtiğim ırmağın hikmetini,

Gurbet el İstanbul da Uzaktan boğazı seyrettiğimde ANLADIM.

**

Saçlarım dökülüyor diye üzülmenin saçmalığını,

Yıllarımı boşa heba edip  yaşlandığımı fark ettiğimde ANLADIM.

**

 Çocukken oynadığım çakıl taşımın değerini,

Mal hırsıyla koşuştururken huzurumu kaçırdığımda ANLADIM.

**

Aşk  acısını ilk çektiğimde,

Bir daha bir başkasını böyle saf ve temiz sevmeyeceğimi ANLADIM.

**

Derdimi sıkıntımı kağıtlara dökebilmemin  sırrını,

Baba yadigarı dolma kalemimin verdiği ilhamla olduğunu

Dolma kalemi kaybettiğimde ANLADIM.

**

Dost diye bağrıma bastıklarımın ihanetiyle,

Bir daha dosdoğru dost bulamayacağımı ANLADIM.

**

İlk arabamı satmak zorunda kaldığımda ,

Bir daha hiçbir arabanın benim için  eski ve sık,sık yolda kalan o araba kadar

Konforlu olamayacağını ANLADIM.

**

Herkesin doğrusu kendine doğruymuş.

Nur gibi yalanlarla insanların ruhlarını okşamak varken,

Mızrak gibi doğruları söylediğim için çekip gittiklerinde ANLADIM.

**

Ne kadar büyük şair olursanız olun

Herkesin gönül  gözü kapanır bazen.

Vera’nın koynunda ölse bile,

Piraye’nin ölene kadar Nazımı beklediğini öğrendiğimde ANLADIM.

**

Ve gün geldi;

Elleri avuçlarımın içerisinde son nefesini verince annem,

O güne kadar ANLADIĞIM  her şeyin , ne kadar ANLAMSIZ  olduğunu ANLADIM.

123456---kopya-20171207181042.png

 

 

Editör: TE Bilisim