Trabzon’da “Obezite Timi” işbaşında…

OBEZİTE CERRAHİSİNDE TRABZON’DA BÜYÜK ADIM…

Obezite, bugün dünyada ve ülkemizde yaşam koşulları nedeniyle çok yaygın bir hastalık… Hayatımızı kolaylaştırmak için var olan ama aslında bizi hareketsizleştiren alışkanlığa dönüştürdüğümüz bir çok eylem içindeyiz. Sonuç olarak obezite kaçınılmaz… Peki, çözüm için neler yapıyoruz? Spor, diyet? Günlük yaşantımızda ne kadar hareket ediyoruz? Neler yapmamız noktasında bilinçli miyiz? Obezite ile mücadelede ameliyata başvurmalı mıyız? Hangi ameliyat yöntemi daha iyi sonuç veriyor veya hangi ameliyat yöntemi tercih ediliyor? Trabzon’da bu ameliyatlar yapılıyor mu? Bu ameliyatların riskleri nelerdir… Genel Cerrahi-Gastroenteroloji Cerrahisi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı  Doç. Dr. Can Keçe ile obezite ve obezite cerrahisindeki gelişmeleri konuştuk. Trabzon’da obezite cerrahisinde yeni bir gelişmeyi de öğrenmiş olduk…

Hocam kısaca sizi tanıyalım… Doç. Dr. Can Keçe kimdir?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Ankara Numune Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı oldum. Ankara’da Genel Cerrahi Uzmanı olduktan sonra, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 3,5 yıl yeniden asistanlık yaparak Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı oldum. Genel Cerrahi üzerine Gastroenteroloji Cerrahisi ve Cerrahi Onkoloji olmak üzere iki tane üst ihtisasım var. Gastroenteroloji Cerrahisi ve Cerrahi Onkoloji Yan Dal uzmanlıkları; Genel Cerrahi Uzmanlığı üzerine 2-3 yıl özel bazı konularda üst ihtisas veya halk arasında bilinen adıyla süper ihtisas yapmak şeklindedir. Cerrahi üzerine yapılan 2 yan dal ihtisasına da sahibim. 7 yıldır Trabzon’da daha önce uygulanmamış onkolojik pek çok yeni tekniği uygulamış bir hekim olarak bundan sonra deneyimimi ve birikimimi özel bir hastane bünyesinde yine Trabzon insanına sunacağım.

Genel cerrahiden farklı olarak diğer branşlarda neler yapıyorsunuz?

Daha çok onkolojik cerrahi işleriyle uğraşıyorum. Yemek borusundan tutun da,  mide, bağırsak, pankreas ve karaciğer gibi organlarda meydana gelen hem iyi hem de kötü huylu hastalıkların ameliyatlarını yapıyorum. Bildiğiniz üzere özellikle bu tür hastalıkların kapalı ameliyatları da revaçta. Biz Trabzon’da çok farklı kapalı ameliyatları ilk kez olarak gerçekleştirdik. Bunlardan örnek verirsek mide kanseri ameliyatını kapalı yöntemle yapıyoruz. Bağırsak kanseri, reflü ameliyatını kapalı yapıyoruz. Kapalı ameliyatların bir çok avantajı var. Hasta ertesi gün sanki ameliyat olmamış gibi hayatına devam edebiliyor. Kozmetik avantajı var. Özellikle kadınlarda safra kesesi ameliyatını göbekten girerek yapıyoruz. Dolayısıyla iz kalmamış oluyor.

Günümüzün en önemli sağlık sorunları arasında yer alan obezite ile ilgili de konuşalım.  Bir sorunu çözmek için önce onu tanımak gerekiyor. Obeziteyle nasıl savaşmalıyız?

Zannedildiğinin aksine Türkiye’de obez insan sayısı çok fazla ve giderek artıyor. Sanki Avrupa ve Amerika’nın hastalığıymış gibi biliniyor ama Türkiye’de de morbid obez sayısında dediğimiz gibi çok ciddi bir artış söz konusu. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı obeziteye karşı yoğun bir çalışma hatta savaş içine girdi. Obezite, sağlığı bozacak derecede vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesi ya da diğer bir deyimle erişkin kadınlarda vücut ağırlığının ortalama %30 ‘dan fazla yağ olması, erkeklerde de % 25’ten fazla olmasıdır. İleri derecede şişmanlık (Morbit Obezite) ise  kişinin sağlığını tehdit edecek ve yaşam süresini etkileyecek boyutta olması ve hastalık düzeyinde şişmanlıktır. Şimanlık için en yaygın kullanılan iki ölçüm; Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ve Bel Çevresi (BÇ) ölçümüdür. VKİ, vücut ağırlığının (kg), boyun (m) karesine bölünmesiyle (kg/m2) ortaya çıkan sonuçtur. 18 kg/m2’in altında olanlar zayıf, 30 kg/m2’nin üzerinde olanlar ise şişman olarak kabul edilmektedir. 40 kg/m2’nin üzeri Morbid Obez, 50 kg/m2’nin üzeri ise Süper Obez olarak kabul edilmektedir.

Peki,  insan nasıl ve neden obez olur?

Yaşam koşulları, beslenme alışkanlıkları ve genetik yatkınlık nedeniyle kişi obez olabilir. Tüm dünyada özellikle çocukluk çağı obezitesindeki artışın sadece genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak derecede fazla olması nedeniyle, obezitenin oluşumunda çevresel faktörlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir. Biz aslında “U tipi” bir hayat yaşıyoruz. Evden çıkıyoruz, asansöre binip garaja gidip araba, ordan işimize ve yine asansörle işe ve sonra yine ev… Hareketsizlik, masa başı iş yapmak, günlük işlerimizi egzersiz yapmadan halletmeye çalışmak gibi bir çok sebebi var. Beslenmemize de dikkat etmiyorsak, stres de yaşıyorsak, çok fazla ilaç tüketiyorsak obezite kaçınılmaz… Paketlenmiş gıda tüketimini de unutmamak gerekiyor. Bir hamburger ve patates kızartmasında 2 bin kalori var. Oysaki bir insanın günlük kalori ihtiyacı bin 800’dür.

Hocam kadınlar daha mı riskli obezite konusunda?

Tabii. Hormonları daha çabuk etkilenebiliyor. Doğum neticesinde de kilo alıyorlar. Ruhsal travmalar da çok etkili olabiliyor kadınlarda.

Obezite ile ilgili çözüm noktasında birçok tedavi şekli var. Spor, diyet gibi faktörleri kişi tek başına yapabilir ancak tıbbi olarak obezitenin çözümü noktasında ne tür ameliyatlar uygulanıyor?

İşin cerrahi kısmına geçmeden diğer basamaklardan da bahsetmek istiyorum. Öncelikle hayat tarzımızı değiştireceğiz. Hareketli bir tarz geliştirmeliyiz. Bir durak önce inip işimize yürüyerek gitmeyi tercih edelim. Asansör yerine merdiven kullanalım. U tipi bir hayattan vazgeçelim. Stresten uzaklaşmak için bir takım hobiler edinelim. Bizim toplumuzda hobi de yok. Köy insanı daha şanslı. Şehirde yaşayan insanlara hareketli bir hayatı aşılamamız lazım. Öğünlerimizi küçültmemiz lazım, az ama sık aralıklarla yemek yemeliyiz. Çok yağlı gıdalardan ziyade protein ağırlıklı yiyecekleri tüketmemiz lazım. Bu bölgede pide çok tüketiliyor. Tabii yiyelim ama ikinci öğünümüzde bunu bir şekilde telafi edelim ve salata ile geçiştirelim mesela. Öncelikle bunları yapmalıyız… Bütün bunları yaptıktan sonra kişide hala hayat kalitesini bozucu bir obezite durumu varsa bu kez ameliyata başvurulmalı.

Bu ameliyat teknikleri nelerdir?

Hastanın durumuna göre ameliyat tekniği değişebiliyor.

* Balon uygulaması dediğimiz bir işlem var. Mideye bir balon yerleştiriliyor. Burada amaç doyma etkisi yaratmak. Uygulaması kolay bir endoskopik girişim. Süper obezleri obeze düşürebilmek ve ameliyata hazırlamak için kısa vadeli yapılan bir endoskopi şekli.

* İkinci yöntem kelepçe yöntemi. Kelepçe ameliyatı riskli bir ameliyat. Biliyorsunuz bu ameliyatla ilgili çok ölümler oldu. Çok sıkı takip gerektiren bir ameliyat. Hastayı kelepçeyi takıp gönderemezsiniz. Daraltabiliyor, kayabiliyor, mide delinebiliyor, düşebiliyor. Biz bunu bu hastanede yapmayı düşünmüyoruz.

* Balon dışında cerrahi olarak burada uygulayacağız yöntemler var.  Plikasyon dediğimiz yöntem, halk arasında “katlama” deniliyor. Mideyi torba gibi büzerek torba haline getiriyorsunuz. Türkiye’de de yapılıyor ama ben çok tercih etmiyorum.

Peki, hocam dünyada en çok hangi yöntemler tercih ediliyor ve siz hangi ameliyatları öneriyorsunuz?

*Birincisi Sleeve Gastrektomi, ikincisi de Gastrik Bypass dediğimiz yöntem. Sleeve Gastrektomi ameliyatı halk arasında Tüp Mide Ameliyatı olarak da biliniyor. Bu yöntem günümüzde en sık tercih edilen ve uygulanan yöntem olmuştur. Midenin büyük kenarı kesilip çıkarılarak hacmi %80-85 küçültülmüş bir mide tüpü oluşturulur. Bu sayede iştah hormonu olarak da bilinen Ghrelin adlı hormonu üreten mide dokusu olan fundus çıkarıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı meydana gelir. Her cerrahi işlemde olduğu gibi Tüp Mide ameliyatlarında da potansiyel riskler ve potansiyel komplikasyonlar vardır. Deneyimli ve ekip ruhuyla çalışan obezite timi ile ameliyattan önce ve sonrasında hep hastaların yanında olmak çok önemlidir.

Trabzon’da bu ameliyat yaygın mı? Daha önce yapıldı mı?

‘Profesyonel olarak ekibimizle Sleeve Gastrektomi dediğimiz yöntemi uygulayacağız’ diyebilirim.  Daha önce il dışından hocalar getirtilip bazı hastanelerde bu ameliyat yapılmış. Ama Trabzon’da ekip olarak rutin bir şekilde ilk biz yapacağız bu ameliyatları. 

*Gastrik bypass ameliyatından da bahsedelim. Bu ameliyatı da burada yapacağız. Midenin yine çok büyük bir kısmı alınıyor ve ince bağırsak mide cebine dikiliyor. Dolayısıyla kesilen kısım çıkartılmıyor. Diyabeti olan hastalarda bu ameliyatı tercih ediyoruz. Bu ameliyatın bir yan etkisi var ama sevindirici bir yan etki, insülin kullanan hastalar insülin ihtiyacı hissetmiyor. Bazı cerrahlar sadece Gastrik Bypass tercih ederken, bazı cerrahlar ise sadece Sleeve Gastretomi uygulamaktadırlar. Biz burada ikisini de uygulamayı düşünüyoruz.

Peki, hocam bu ameliyatlar bütçe olarak devlet destekli mi?

SGK sigortalı hastalarda bir kısmını ödüyor. Ancak ödediği kısım kullanılan malzemelerin fiyatı kadar neredeyse…Yani astarı yüzünden pahalı ameliyat grubunda…Özel hastaneler mecburen fark ücreti almak zorunda kalıyor. Çoğu devlet hastanesinde bile zarar nedeniyle sınırlama koyuluyor. Bu nedenle SGK’nın ödediği ücretleri revize etmesi bekleniyor. İstanbul gibi daha büyük şehirlerde yüksek rakamlar alınıyor fark olarak..Ancak biz Trabzon’da çok uygun bir rakamla bunu yapacağız.

Artık Trabzon’da obezite timi var anladığımız kadarıyla…Bu sevindirici bir gelişme. Son olarak obezite hastalarına neler söylemek istersiniz?

Evet, bundan önce hastalar İstanbul’a Ankara’ya gidiyorlardı. Artık gitmelerine gerek kalmadı. Biz buradayız obezite hastalarımız kendilerini emin ellere teslim edebilirler. Sadece obezite değil yine çağımızın önemli hastalıklarından olan REFLÜ HASTALIĞI CERRAHİSİ’ni de laparoskopik olarak uygulamaya devam edeceğiz. Trabzonda şimdiye kadar 150 civarında kapalı yöntemle reflü ve fıtık cerrahisini gerçekleştirdik. Devam edeceğiz inşallah…Saygılar sunuyorum….

SAYGILARIMLA…

Doç.Dr.Can KEÇE

Genel Cerrahi-Gastroenteroloji Cerrahisi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı

       4365f-004.jpg

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim