İYİ Parti Trabzon 2. Sıra Milletvekili adayı Sn. Osman Akbulut ile 24 Haziran Seçimlerinden sonra genel durum değerlendirmesi yaptık. Söyleşi tadında bir röportaj oldu.
İYİ Parti Trabzon’u temsilen bir Milletvekili ile Mecliste yerini aldı. Neler söylemek istersiniz.
Öncelikle seçim kampanyamız döneminde büyük özveri ile çalışan ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim. Ekip ruhuna inandığınızda karşınıza çıkan bütün olumsuzlukları ve engelleri rahat aşıyorsunuz. Baskın seçim kararı alındığında henüz yeni kurulmuş, ülke genelinde teşkilatlanması henüz oluşmuş bir parti olarak cesurca “Biz Hazırız” dedik. Ve hazır olduğumuzu da gösterdik. Türkiye ortalamasının üzerinde bir sonuçla şehrimizi ve hemşerilerimizi temsilen bir vekil ile TBMM’ne taşıdık. İYİ Parti 43 vekil ile yerimizi aldık. Şehrimizin bundan sonraki kalkınma sorunlarını ve çözümlerini vekilimiz Hüseyin Örs Beyefendi’ye teslim ettik. Çalışmalarında da her zaman yanında olacağımızdan hiç kimsenin şüphe etmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü şehrimizin altyapısından tutun da ekonomik gelişimine ve eğitimine kadar çok çeşitli alanlarda çok çeşitli sorunları var ve bunu gündeme taşımak, gündemde tutmak ve çözümler üretmek için de her zaman ve şartta olduğu gibi “Birliğe, Beraberliğe İhtiyacımız Var” ; Hacı Bektaşi Veli diyor ya “Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım” tam ihtiyacımız olan şey budur. Şehrimizin sorunlarının çözüme kavuşması için vekilimizin yanındayız. Tabii bir de genel olarak ülke sorunlarımız için partimizin ve vekillerimizin geliştireceği tüm çalışmalarda da tam destek verip üzerimize düşen sorumluluğu layıkı ile yerine getireceğiz inşallah.
Seçim sürecinde elimizden geldiğince en aza indirgemeye çalışsak da eksiklerimiz, hatalarımız, kusurlarımız olmuştur illaki; affınıza sığınıyoruz. Gittiğimiz yerlerde selamımızı almayanlar da oldu. Hakkımız helal olsun ne diyelim. Ama bu tür olaylarda gördük ki Karadeniz’de ahlaki dengeler bozulmaya başlamıştır. Bu bozulmayı zaman değişiyor gibi temelsiz bir düşünce zeminine oturtmaya çalışmak kendimizi kandırmaktan başka bir şey olmaz. Yeniden kendi değerlerimizle yaşamayı öğrenmek zorundayız.
Sahadaki çalışmalarınızdan çıkan sonuçlar hakkında bilgi alabilir miyiz?
Çalışmalarımızın büyük bir kısmı Ramazan ayına denk geldi, nasibimiz budur dedik ve sahurdan sahura sahadaydık. Mümkün mertebe her yere ulaşmaya çalıştık. Altı vekil adayı ve aday adaylarımız halkımızın sorunlarının neler olduğu hakkında bire bir temaslarla bilgi aldı. Bildiğimiz sorunları daha iyi özümsedik. Önümüzdeki yerel seçimlerde kullanılmak üzere bu bilgiyi rapor ettik. Bu bilgiler sadece seçim çalışmalarında kullanılmak üzere değerlendirilmeyecek elbette. Bölge halkının daha iyi şartlarda yaşam standartlarına kavuşması için çalışmalarımıza taban yapacağız. Ülke genelindeki sorunların şehirlerden, bölgelerden başlayarak çözüme ulaşacağı kanaatini taşıyorum. Sosyoekonomik dengelerin pozitif yönde gelişim sağlaması en küçük yapı olan aileden başlar. Aile, Blok, Sokak, Mahalle, İlçe, İl, Ülke ve Dış Türkler. İyileştirmeye en küçük yapıdan başlamalıyız. Şöyle ki bir ailenin şartları gelişip yeterli olgunluğa ulaştığında komşunun sorunlarını tam olarak anlayabilir ve çözüm üretme yoluna gidebilir. İnsan doğası gereği önce kendi sorununu çözer. İşte bunun için iyileştirmeye aileden başlanılması gerektiğini öngörüyorum. Her açıdan kendi kendine yeten bireylerden oluşan sağlıklı ailelerden yetişen nesil geleceğimizin teminatı olacaktır. ( Bu durum devletler için de geçeridir. Güçlü olan gücünü dalga dalga etrafındakilere geçirir. )
Bu anlamda mevcut eksiklikleri tespit ettik sahada. Ve ne yazıktır ki tüm olumsuzluğun temeli ekonomik sebepler. Vatandaş çocuğunun eğitimini özel kurslar aracılığı ile tamamlamak zorunda. Sistem buna mecbur bırakıyor çünkü. Eğitim sistemimizin kalitesinin yanında bir ne kadar milli olduğu konusu var. Milli değerlere bağlı bireyler yetiştirildikçe uzak hedeflerimize ulaşabileceğiz. En önemli sorunumuz kaliteli meslek sahipleri yetiştirebilmek.
Seçim kampanyanızda turizmden enerjiye kadar birçok projeniz olduğunu okuduk. Projeleriniz üzerine konuşabilir miyiz?
Memnuniyetle. Bizim önemli gelir kaynaklarımızdan birisi denizimiz. Karadeniz zengin bir verimliliğe sahip. Ancak kirlenme ve bilinçsizlik verimliliği düşürüyor.
Deniz mahsulleri ile ilgili çalışmalar yapılması; Çeşitliliğin arttırılması ve korunması; Yeni türler gelmesiyle deniz ekolojisi değişti. Balıkçılara bilgilendirme yapılması;
Önemli bir husus; Dip akıntısı çeken akıntı RİP akıntısı enerjisi çok yüksek elektrik elde edilebilir. RİP ve Dalga akıntısını birleştirilerek elektrik üretebilir miyiz? Bu soruya cevap bulunması ve gündeme alınması;
Karadeniz sahiline kıyısı olan tüm ülkeler ile uluslararası bir ekonomik sistem oluşturulması konusunda çalışmalar yapılması; Petrol aranması; Islah projelerinin ekolojik dengeyi bozması konularında KTÜ’den çok değerli hocalarımızın görüşünü alarak değerlendirmeler yaptık. Ve konunun uzmanlarını göreve davet ediyorum.
Ayrıca; İsrail Tohumuna mahkûm edilen tarımın yerli tohuma dönmesi için çalışmalar yapılması, Trabzon’da kendi tohumu ile mahsul elde eden çiftçilerle bağlantıya geçip bu tohumların toplanması. Tohum bankası işlevi görecek kurumların planlanması. Tohumların yerli imkanlarla ıslahına çalışılması;
Trabzon’un Karadeniz bölgesi için oluşturulacak gen haritası çalışmasında lokomotif misyonuna sahip olması flora ve fauna açısından zenginliğin uluslararası standartlarda gen haritasının çıkarılması. Bu konuda üniversite ve ilgili STK’larla işbirliği yapılması;
Tespit edilen genlerin korunması ve gen kaçakçılığının önüne geçilmesi. Sarp sınır kapısı başta olmak üzere sınır kapılarında bu kaçakçılığın tespiti ve enlenmesi konusunda ek tedbirlerin alınması;
Gen kaçakçılığı amacı ile ülkemizde bulunan yerli ve yabancı kişiler ve onlara destek sağlayanlara ihbar hatları üzerinden yerel halkla birlikte mücadele başlatılması. Gerekli bölgelerde halkın konu ile ilgili bilinçlendirilmesi.
Farklı yollarla bölgeye ulaşan zararlı bitki ve hayvan türleri ile mücadelede denetimlerin arttırılması;
İpek yolu göç yolu üzerinde bulunan Trabzon’un sadece insan ve ticari mal akışı değil bitki ve hayvan türleri içinde bir geçiş yolu üzerinde bulunması gerçeğinden hareketle özellikle göçmen kuşlar konusunda dikkatli olunması ona göre planlama yapılması gerekmektedir. Çamburnu bu konuda Önemli Kuş Alanı Statüsü taşımaktadır. Bu canlıların yuvaları, yumurtlama alanları yaşam şartlarının bölge planlamasında göz önünde bulundurulması. Halkın ve turistlerin bu kaynakların sürdürülebilirliği yönünde bilinçlendirilmesi. Kuş gözlemi ve fotoğrafçılığı açısından turizme kazandırılması;
Rekreasyonal açıdan karayemiş başta olmak üzere yerli bitkilerin kullanılması. Peyzajda yabancı türlerin sınırlandırılması. Yabancı türlere aktarılan bütçeden tasarruf edilmesi; Trabzon’da coğrafi işaretlerin sayısının arttırılması konularında da kamuoyu oluşması için de ilanlar verdik.
Bunların yanı sıra eğitim, sanat, hayvancılık konularında da uzun görüşmeler yapıp sonucun halkımızca değerlendirilmesi için ilan çalışmalarımız oldu. Yerel basında yeteri kadar yer bulabildik belki ama ulusal basında ve yerel TV kanallarında projelerimizi anlatabilecek zemini yakalayamadık. Çünkü egemen güç yarattığı korku imparatorluğu ile özellikle İYİ Parti’ye ciddi ambargolar uyguladı.
Basında yer bulamayışınızı neye bağlıyorsunuz?
Bunun çeşitli sebepleri var elbette, ancak en önemli sebebi partimizin belki de hiç beklemedikleri şekilde bir teveccüh ile karşılanması olarak görüyorum. Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener Türk Milleti tarafından sevildi ve sahiplenildi. Yükselişi önlemek adına kendilerince tedbir aldılar ve biz her şeye rağmen 43 vekilimizle TBMM’deyiz.
Vekillerinizin ve il teşkilatlarınızın seçim süreci boyunca sahada yaptıkları çalışmaların değerlendirilmesi ve yol haritasının belirlenmesi için Afyon’da bir çalıştay gerçekleştirildi. Ve çalıştayın son günü yaşananlar Türkiye gündemine oturdu. Görüşlerinizi alabilir miyiz?
Afyon’da yapılan çalıştay son derece verimli ve demokratik bir ortamda geçmiştir. Katılımcıların oluşturulan gruplarda fikir ve görüşlerini en açık haliyle samimiyetle dile getirebildiği nadir ortamlardan birisi sağlanmıştır. Herkes yapılan çalışmalar ve sonuçları hakkında bilgi vermiş olumsuzlukların giderilmesi için neler yapılabileceğini tartışmış; olumlu sonuç alınan çalışmaların geliştirilerek sürekliliğinin sağlanması adına kararlar alınmıştır.
Yaşadığımız süreci değerli Türk Milleti de takdir edecektir ki; bu kadar az yara ile atlatmak büyük başarıdır. Çünkü Genel Başkanımızın aracının önü çöp kamyonları ile kesilmiş, toplantı salonlarındaki elektrikler kesilmiş, çöp konteynırı üzerinden konuşmalar yapmak zorunda bırakılmıştır. Buna rağmen yılmamış, bizleri de cesurlar hareketinin cesur savaşçıları olarak her zaman motive etmiştir. Bu kadar baskı altında hemen hemen tüm yurdu dolaşmış, gidilemeyen yerler için ise “Anlat Hemşerim Dertleşelim” projesi ile ulaşılmıştır. Bunlar kolay işler değildir. Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sn. Koray Aydın ve Strateji, iletişim ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sn. Ümit Özdağ ve diğer değerli genel başkan yardımcılarımız ve tüm ilgili kadro ile son derece uyumlu ve organize bir seçim kampanyası yürütmüştür. Bir günde 3 şehre gidip miting yaptığını biliyoruz. Onun için her insan gibi sinirleri bir miktar yıpranmış, kırılmış olabilir. Ama şükür ki geçti ve kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Burada şunu da unutmamak gerekir ki İYİ Parti merkezi hedefleyen bir duruş ile siyaset sahnesindeki yerini almıştır. Partimiz MHP başta olmak üzere, CHP, ANAP, DOĞRU YOL, SAADET PARTİSİ ve AKP ile sair partilerin üyelerinin bir araya geldiği sürekli bir bayram sofrasıdır. Onun için görüşlerinin alt yapısı birbirine yakın ancak çeşitli noktalarda daha hassas olan birçok insanın bir araya gelmesi ve evet biz birlikte siyaset yapmaya ve başarılı olmaya talibiz demesi bile takdire şayandır. Birbirimizi yeni tanıyoruz. Ceketlerimizi giydik, gömleklerimiz baki. Çeşitli algı operasyonlarıyla gömleklerimizin renklerinin bizlere yanlış aktarıldığını da görüyoruz. Bu kadar geniş kitleleri hedefleyen bir siyasi partinin kendi dengelerini oturtmaya çalışırken yaşayabileceği sorunların en aza indirgendiği bir yapıyız. Yaşanılanlar doğan sonuçlardır. Hiç kimse bu tür şeylerden medet umarak yanlış fikirlere kapılmasın.
Eksikler, hatalar olmuştur. Normaldir. İnsanız. Amacımız en ez hata ile çalışıp çok başarılı olmaktır. “Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır.” sözü de Hacı Bektaşi Veli’ye aittir. Ve düsturumuz budur.
Son süreçte Koray Aydın ve Ümit Özdağ’ın Genel Başkan adaylığı ile ilgili çıkan haberlere ne diyorsunuz?
Genel Başkan yardımcılarımız oluşan krizde tüm bilgi, beceri ve tecrübelerini sonuna kadar kullanmışlardır. “Dil Mızraktan, Daha Derin Yaralar.” Onun için düşünerek konuşmak her zaman faydalıdır. Önyargılar ve yalan yanlış bilgiler doğrultusunda fikir yürütmek ve üstüne üstlük buna inanmak akıl kârı bir davranış biçimi değildir. Tüm olayları kendi içinde önyargısız ve objektif değerlendirmeyi öğrenmek zorundayız. İnsan yaşadıkça öğrenen ve gelişen bir varlık. Geliştikçe yenilenmek ve doğruyu bulmak ayrıca kimsenin hakkını yememek nasibimiz olsun. Çünkü Yüce Yaradan buyuruyor ki ; "Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim ancak kul hakkı ile gelmeyin". Biraz kendimize dönüp başkalarında hata aramak yerine kendi hatalarımızın farkına varıp, başkasında hata gördüklerimizde benim payım nedir diye düşünmeye davet ediyorum sevgili hemşerilerimi.
İzniniz olursa, tokalaşma ve dil sürçmesi ile ilgili Koray Aydın’a yapılan eleştiriler hakkında da görüşlerinizi almak isterim.
Bakan Bey parti kurulduğundan bu yana en çok fedakârlık gösterenlerden birisidir. Teşkilatçılık deneyimini ve bilgisini sonuna kadar kullanmaktadır. Zaten Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener siyasi bir yapılanmanın en temel taşı olan teşkilatları Koray Aydın beye teslim etmiştir. Bunun analizinin iyi yapılması gerekmez mi? Genel Başkanımızın partiye geri dönmesi için defalarca Ankara’dan İstanbul’a gitmiş ve konu hakkındaki samimiyetini belgelemiştir. Bu yorgunluk ve baskıyla bir dil sürçmesi yaşanmıştır. Koray Bey yıllarca MHP bünyesinde görev almış ve dinamikleri o yönde gelişmiştir. Hafıza, hafıza kaydı, alışkanlıklar bunların hepsi ve daha fazlası insana ait insani özelliklerdir. O yorgunluk, stres ve heyecanla böyle bir durum oluşmuş olabilir bunda bir art niyet aramak son derece yakışıksız bir haldir. Bir de tokalaşma meselesi var. TBMM’de yapılan yemin töreni sırasında İl Yöneticilerimizden bazıları da orada hazır bulundular. Tören başlamadan önce Sn. Devlet Bahçeli salona giriyor ve İYİ Parti vekillerinin tamamını tebrik ediyor. Daha sonra salona gelen Koray Bey’e bu durum anlatılıyor ve Sn. Bakanımız da yerine oturmadan önce (ki Devlet Bey ile yan yana bir oturma düzeni mevcut) Devlet Bey’in elini sıkıyor. Bizler medeni insanlarız ve bir gelenekten geliyoruz. Bir geçmişimiz var. Önemsediğimiz değerlerimiz, bir hukukumuz var. Onun için boş yere haksızlık edilmesi son derece çirkindir.
12 Ağustos 2018 Tarihinde Yapılacak Olan Genel Kurul Hakkında Görüşlerinizi Alabilirmiyim?
Türkiye’de seçimlerin her zaman zor meşakkatli olduğunu biliyoruz.6 ay gibi kısa bir dönem içerisinde Aziz Türk Milletimizin ve vatanımızın geleceğine dair almış olduğu siyasi kararlılığını ortaya koyan İYİ Parti, ekibiyle, projeleriyle milletimizin huzuruna çıktı. Bu kısa dönem içerisinde %10 oy alarak 43 milletvekiliyle TBMM sinde temsil etme gücüne kavuşmuştur.12 Ağustosda genel kurulumuz yapılacaktır genel başkanımız MERAL hanım bütün teşkilatlarımızın yapılanmasının önünü açarak önümüzdeki mahalli idarelere en hazır en iddialı projeleriyle güçlü bir şekilde girecektir. Aziz milletimize şimdiden hayırlara vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ederiz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bu fırsatı tanıdığınız için çok teşekkür ederim. İYİ Parti içinde bir birlik uyanışı harekete geçmiştir. Daha güçlü bir şekilde ileriye bakıyoruz. Allah izin verirse asil milletimiz için daha çok çalışıp, daha çok üreteceğiz. Muhalefeti de sırf muhalefet olsun, gündemde kalalım diye yapmadık yapmayacağız. Çünkü biliyoruz ki;
Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı tam değildir.
