Akçaabat Ve Horon…
Halkoyunlarının her kulvarında hizmet etmiş, mücadele vermiş bir Akçaabatlı olarak Akçaabat ta Horon, Horoncu ve Mahalli Müzisyenler hakkında bazı açıklamalar yapma gereği mutlak hasıl olmuştur. Gözlemlerim ve yorumlarımı tüm Akçaabat halkıyla paylaşmak isterim.
Bilindiği üzere Akçaabat’ımız; gerek Horonu ile, gerek Köftesi ile gerek yöresel zenginlikleri ile dünyaca tanınan bir turizm şehridir. Horon; yurt dışı ve yurt içi organizasyonlarda hem Akçaabat’ımızı, hem Trabzon’umuzu, hem Karadeniz Bölgemizi ve Türkiye’mizi başarılarla ve gururla temsil etmiştir. Gel gör ki, Akçaabat ta Halkoyunlarına eski ve yeni oyuncu ve müzisyen olarak hizmet vermiş, kültür sevdalısı bir çok Halk Oyuncuya hiçbir kurum ve sivil toplum kuruluşu sahip çıkmamıştır. Arkadaşlarımıza bazı kurumlarda usta öğretici olarak saat ücretli ve yılın birkaç ayı görev verilmiş ama çalışma şartları ve gereken ilgi gösterilmediği için verim alınamamıştır. Bu faaliyetleri icra eden gençlerimizin kimi okumuş, kimi özel sektörde iş bulmuş, bir şekilde hayatını idame ettirmiştir ama içlerinde imkan bulamayıp mağdur olan çok kişi de olmuştur. Gerek müzisyen olarak, gerek oyuncu olarak bu arkadaşlarımızın mağduriyetini karşılayabilecek, onlara bir iş imkanı sağlayabilecek olan kurumlar maalesef bu konuya hiç eğilmemiş, gelen talepleri ciddiye almamış ve hiçbir girişimde bulunmamıştırlar. Halbuki bu müzisyen ve oyuncu arkadaşlarımız bu kurumlara yıllarca hizmet etmiş ve bu kurumları en güzel şekilde temsil etmiş, her türlü etkinliklerde birçok başarı göstererek Akçaabat’ın gurur kaynağı olmuşlardır. Bazı arkadaşlarımız kaza geçirmiş sakat kalmış, bazı arkadaşlarımız çalıştığı ağır ve riskli iş yüzünden maalesef ki hayatını kaybetmiştir. Bu vahim ve elim durumlara sadece seyirci kalınmış ve hiçbir şey yapılmamıştır. Bir Halk oyuncu olarak Akçaabat ta Halk oyuncu ve Yöresel Müzisyenlerin hem resmi hem de özel sektörde istihdam edilmeyi hak ettiklerine inanıyorum. Hiç mi hak etmiyorlar, çok mu külfet Akçaabat ta birkaç Halk oyuncunun istihdam edilmesi. Halk oyunculara ve Müzisyenlerine resmi bir kimlik kazandırmak, onları maddi ve manevi yönden hak ettikleri yerlere getirmek hem kurumların hem de Akçaabat halkının bir görevi olduğunu düşünüyorum.
Böyle bir ilgisizlik ve umursamazlık haliyle Akçaabat ta Horon un yaygınlaşmasını ve gelişmesini de etkilemiştir. Her yıl, il, bölge ve Türkiye birincisi olan ekiplerimiz yetişirken, yıllardır ekip olmadığı için il yarışmasına bile katılamaz hale geldik. Hocalarımıza ve oyuncularımıza bir katkı yapmadıkları ve onları bu faaliyetlere teşvik etmediklerinden dolayı oyuncu bulamaz hale geldik. Bu durumlar da oyunumuzda kalitenin düşmesine sebep olmuştur.
Bir hususta şudur ki; Halkoyunlarının içinde kendini horonun patronu, horonun sahibi, horonun imparatoru gibi gören bazı zat-ı muhteremler var. Bu zat-ı muhteremler gönüllü olarak bu kültüre hizmet etmek isteyen iyi niyetli arkadaşlarımıza da engel olmuş, onları bir şekilde dışlamış ve bu kültüre resmen ihanet etmiştirler. Onlardan önce ve onlardan sonra bu kültüre hizmet etmiş yüzlerce Halk oyuncu, onlarca Müzisyen var. Biz kimsenin emeğini, hizmetini inkar etmiyoruz, hafife almıyoruz. Ama bırakın artık bu kültürü tekelinize almayı. Gelin hizmet olarak icraatlarımızı ortaya koyalım. Bakalım yıl olarak, zenginlik olarak, yetiştirdiğimiz Halk oyuncu ve müzisyen sayısı olarak ya da katmak istediğimiz değişik faaliyetler olarak kim daha çok hizmet etmiş… Seminerlerde aynı isimler, makalelerde aynı isimler, gazete haberlerinde aynı isimler. Sanki bu kültürü Akçaabat ta üç-dört kişi yapmış, onlardan öncekiler ve sonrakiler figüranlık yapmış… Akçaabat basınını ve diğer ilgili kurum ve kişileri, bu konuyu araştırmaya, hakikati ortaya çıkarmaya davet ediyorum.
Hoca, oyuncu ve müzisyen olarak ailece bu kültürü omuzlarında taşımış, yaşatmış, gelecek kuşaklara aktarmış bir Akçaabat lı olarak yıllardan beri göz ardı edilen, irdelenmeyen, önemsenmeyen bu konuları sizinle paylaşma gereği duydum. İnşallah bu işin başındaki kişiler, daha dikkatli, daha üretken, daha sahiplenici olurlar.
Sevgi ve saygılarımla.
Yıldıray TÜRK
