İstanbul'daki evinde hayatını kaybeden emektar sanatçı Mücap Ofluoğlu için dün ilk tören Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlendi. Buradaki törenin ardından sanatçı için Üsküdar'daki Şakir'in Cami'nde cenaze namazı kılındı. Ardından Ofluoğlu, Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi.Muhsin Ertuğrul Tiyatrosundaki törene, Mücap Ofluoğlu'nun arkadaşları ve yakınları katıldı. Ofluoğlu'nun Türk bayrağına sarılı tabutunun, yıllarca çıktığı tiyatro sahnesindeki katafalka konulmasıyla başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu. Tiyatro sanatçısı Tijen Par, Ofluoğlu anısına bir adet yanan mumu sahneye getirerek, diğer mumlar arasına koydu.Törende, tiyatrocu Levent Üzümcü, Ofluoğlu'nun öz geçmişini okudu. İstanbul Büyük şehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen, törende yaptığı konuşmada, Türk tiyatrosunun son derece önemli bir ismi yitirdiğini ifade etti. Salonun büyük bölümünün boş kaldığını belirten Şen, "Burada daha çok kalabalık beklerdim. Zannediyorum, Mücap Ofluoğlu'nu son yıllarda televizyon dünyasında yer almaması, katılımın az olmasına neden oldu. Ancak ustalar değerlerinden bir şey yitirmiyor. Kültür dünyamızda, 'Alimin kaybı alemin kaybı gibidir' şeklinde bir söz vardır. Mücap usta, bir alimdi. Bir alimi yitirdik. Tiyatromuzun başı sağ olsun  dedi İstanbul Büyük şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin, Ofluoğlu'nun, Türk tiyatrosunun tarih bilincine katkıda bulunan ender sanatçılardan olduğunu söyledi. Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu, “Tuncel Kurtiz, Erol Günaydın için, 'Erol sen ölmedin, ölüm diye bir şey yok' demişti. Aynısı üstadımız için de geçerli. Sanatçılar yaşayacaktır, yaşamaya devam edeceklerdir” diye konuştu. Sanatçının yakını Tahsin Tokgöz, Mücap Ofluoğlu'nun son anlarına tanıklık ettiğini ve büyük üzüntü yaşadığını anlattı. Ailelerinde artık Ofluoğlu soyadını taşıyan hiç kimsenin kalmadığını ve bunun, üzüntüsünü artırdığını dile getiren Tokgöz, gözyaşları içinde şunları söyledi: "Mücap Ofluoğlu, bu dünyadan göçerken Ofluoğlu soyadını da bitirmektedir. Maalesef bundan sonra Ofluoğlu soyadını taşıyan kalmadı. Kendisi ailemizin sevecen, her olaydan kendine mutluluk çıkartan, tüm olayları pozitif gören, herkese pozitif bir şeyler anlatmaya çalışan, yaptığı eserlerle Türk toplumuna büyük katkılarda bulunan büyük bir ağabeyimizdi. Bir aile ferdi olarak onu hiç unutmayacağım. Kendisi laik, Atatürkçü ve sıkı bir Fenerbahçeli olarak bu dünyadan gidiyor." DOSTLARI ANLATTI Törende sanatçılar da Mücap Ofluoğlu ile ilgili duygularını dile getirdi. Tiyatro sanatçısı Tuncel Kurtiz, Mücap Ofluoğlu'nun büyük bir tiyatrocu olduğunu belirtirken, şunları söyledi: "Bugün bir büyük insanı toprağa vereceğiz. Ben ne söyleyebilirim diye düşünüyorum. Her zaman gençti, durmadı. İzmir Şehir Tiyatrosu, Küçük Sahne, Muhsin Ertuğrul çalışması, Şehir Tiyatroları... İnanılmaz bir çalışma temposu vardı. Gençti. Onda bir ışık görürdük. Ben ölüme inanmıyorum. 'Mezar, bahar ülkesine açılan bir kapıdır' derim. Mücap ağabey, o kapıdan girdi şimdi. Oyunlarını oynamaya, şiirlerini söylemeye devam edecek." Sanatçı Bilgesu Eranus, Ofluoğlu soyadının, tiyatro var oldukça süreceğini ifade ederek, Ofluoğlu'nun 90 yaşında, şehir tiyatroları için eyleme katılmasına dikkati çekerek, “Sanata adanan ömrün son yıllarında, sanata el ve dil uzatanlar karşısında, döktüğü gözyaşları kutsalımızdır. Buna neden olanlarla hesaplaşmayı sürdüreceğiz. İnsani duyguları toptan yitirmediyseler, onları bu utanç asla bırakmayacak” dedi. Tiyatrocu Ersan Uysal, Ofluoğlu'nun her zaman hayat dolu olduğunu belirtti. Mücap Ofluoğlu'nun, Şehir Tiyatroları için yapılan yönetim ve tüzük değişikliğine ilişkin eylemde gençlere, “Bırakmayın bu tiyatroyu” diye seslendiğini hatırlatarak, “Tiyatroyu emanet ettiği gençler, tiyatrolarına sahip çıksın. Bu sahne, büyüklerimizin bize emanetidir” diye konuştu. Tiyatro sanatçısı Hakan Altıner, Ofluoğlu'nun yazdığı kitaplarla Türk tiyatrosuna büyük katkı yaptığını dile getirerek, “Mücap ağabeyle ilgili en önemli doneler yalnızca belleğimde değil, kütüphanemde. Gençlerle yapacağım ilk provada da 'Bir Avuç Alkış' kitabını açacağız ve Mücap ağabeyi öğreteceğim onlara” ifadelerini kullandı. Sanatçı Mustafa Alabora, Mücap Ofluoğlu'nu 50 yıldır tanıdığını kaydederek, “Babamın arkadaşıydı. Hepimiz seslendirme yaptık ama Mücap Ofluoğlu'nun seslendirdiği Öztürk Serengil meşhur oldu. Sonra Öztürk Serengil, Mücab ağabeyin sesini taklit ederek şov yaptı. Bu dünyada olmamış bir şeydi. Kayıt altına girsin diye söylüyorum. Derin bir insan, İstanbul beyefendisi, Allah rahmet eylesin” dedi. Tarık Akan, Mücap Ofluoğlu'nun, tiyatronun Türkiye'de yaygınlaşmasında önemli katkıları olduğunu belirterek, “Anadolu'yu karış karış dolaşarak, Türk halkına tiyatroyu sevdirdi. Aynı zamanda şair, çok büyük bir sanatçıyı kaybettik” diye konuştu. Ayla Algan, aldığı ödüllerin bir çoğunda Ofluoğlu ile sahnede birlikte yer aldıklarını dile getirerek, Ofluoğlu'nun kendisi için büyük bir isim olduğunu vurguladı. Tiyatro sanatçısı Mücap Ofluoğlu'nun cenazesi, konuşmaların ardından genç tiyatrocuların omuzlarında, alkışlarla cenaze aracına götürüldü. TOPRAĞA VERİLDİ Mücap Ofluoğlu için Üsküdar'daki Şakir'in Cami'sinde öğle vakti kılınan cenaze namazına, aralarında Mustafa Alabora, Rutkay Aziz, Bülent Kayabaş, Can Gürzap, Ayşe Kökçü'nün de bulunduğu tiyatrocular ile sevenleri katıldı. Rutkay Aziz, gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Çok sevdiğimiz bir büyüğümüzdü yaşça ama biz hiç onun yaşına bakmadan yaşadık, dostumuzdu, arkadaşımızdı. Mücap Bey'in ismi zaten tiyatro ile özdeş, hem sesiyle hem coşkusuyla, aşkıyla, sevdasıyla, öfkesiyle... Mücap Bey'in tabii örnek başka bir yanı var tiyatroculuğunun yanı sıra. Ofluoğlu, 90 yaşında bile Mustafa Kemal sevgisi, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyetinin önde gelen savunucularından biriydi. Yaşanan şu koşullardan da çok ciddi üzüntüler duyuyordu. Onu çok özleyeceğiz.” Mimar ve gazeteci- yazar Aydın Boysan da Ofluoğlu'nu aktör olarak çok sayıda kişinin tanıdığını kaydederek, “Bir kere ikimizin de kökeni Doğu Karadeniz'dir. O, Ofluoğlu'dur, Of'tandır, ben de Fındıklılı'yım. Ailelerimizin kökeni oradan, sonra buralara gelmişiz” dedi. Boysan, Ofluoğlu'nun aktör tarafını hep kıskandığını ifade etti. Tiyatro sanatçısı Mücap Ofluoğlu'nun cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. "TÜRK TİYATROSUNUN EN ÖNEMLİ USTASIYDI" Tiyatro sanatçısı Cem Davran, Hürriyet Dünyası'na Ofluoğlu'nu, "Türk tiyatrosunun yaşça ve kariyer olarak en önemli ustasıydı" diyerek anlattı. Davran sözlerini şöyle sürdürdü: "Onu son dönemde daha da önemli kılan hasta haliyle, o soğuklarda kalkıp İstanbul Şehir Tiyatroları'na destek vermesi ve oradaki sözleriyle bizi ağlatmasıydı. 'Buraya ağlamaya değil, sizleri alkışlamaya geldim' demişti. Hiç unutmam o sözü. Çok büyük bir ustaydı. Ruhu şad olsun. Biz 'Ustaların üzerine yıldızlar yağsın' deriz, onun için de aynı şeyi söyleyeceğim." Süheyl Uygur ise "Çok önemli bir ustaydı; hepimizin başı sağolsun. Umudumuz o ki inşallah bu ustaların yerleri doldurulamasa da tiyatro uğruna savaşacak, tiyatroyla birlikte yaşayacak genç arkadaşlarımız yetişirler" diye konuştu. Ofluoğlu'nu "Mesleğimizin en yaşlı temsilcisi" diye niteleyen Zafer Algöz ve "Tiyatronun haline bizlerle protestolara katılarak gözyaşı döken yürek sustu" yazan Ayşenil Şanlıoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden üzüntülerini dile getirirken, Ayşen Gruda, Ofluoğlu'nun önemini Hürriyet Dünyası'na şu sözlerle anlattı: "Önemli bir insan, önemli bir oyuncuydu. Yıllarını Şehir Tiyatroları'na veren muhterem bir insan, eski bir İstanbul beyefendisiydi. Bilgiliydi, kültürlüydü... Başımız sağolsun." "ONU ÇOK ÖZLEYECEĞİZ" Rutkay Aziz ise şöyle konuştu: "Tiyatro çok önemli bir aktörünü kaybetti. Şair ruhlu bir insandı. Coşkusuyla, öfkesiyle, tiyatroya olan tutkusuyla güzel bir adamdı. İlk özel sahne deneyimimi onunla yaşadım. Hocam da oldu ama bütün bunların ötesinde büyüğümdü. Fakat bir yandan da arkadaşımızdı; son 10 yılımız hemen hemen birlikte geçti. Acımız büyük. Çok özleyeceğiz onu." 1920'de İstanbul'da doğan Ofluoğlu, 2007'de Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin Onur Ödülü'nü, 2006'da verilen10'uncu Afife Tiyatro Ödülleri'nde ise Nisa Serezli Aşkıner Özel Ödülü'nü almıştı. 9 kitabı bulunan Ofluoğlu, Sabahattin Ali'nin 25 Kasım 1946'da yayına başlayan siyasi mizah gazetesi MARKO PAŞA'nın yazar kadrosunda yer almış, 17 Mart 1947'de derginin sahibi ve yazı işleri müdürü olmuştu. İstanbul Şehir Tiyatroları, İzmir Şehir Tiyatrosu, Küçük Sahne, Oda Tiyatrosu gibi topluluklarda yer alan sanatçı, Moliere'in "Hastalık Hastası" adlı oyununu Türkiye'de ilk kez sahneye koymuş, tiyatro oyuncusu olarak şöhretini, Şehir Tiyatroları'nda oynadığı 'Cyrano de Bergerac' rolü ile yapmıştı. KAYNAK : HÜRRİYET
Editör: TE Bilisim