Hiç yıkmadı ayrılıklar beni.

Biraz sarsıldım, biraz üzüldüm biraz üşüdüm hepsi o.

Yıkamadı ayrılıklar beni.

Ben aşkı ihtirası entrikayı ve ihaneti ilk aşkımda gördüm yaşadım işte o sebepten ondan sonra hiç yıkamadı ayrılıklar beni.

İlk aşkım komşumuz Fadime teyzenin 3 kızının ortancası Neriman’ dı.

Üç kardeş, bize o yıllarda cumartesi akşamları televizyonda yayınlanan Türk filmlerini seyretmeye gelirdi. Cumartesi akşamlarını iple çeker onlar geldiklerinde karşılarına dikilir dakikalarca Neriman ablanın gözlerine bakardım.Abla diyorum çünkü ben 6 yaşımda idim Neriman abla ise 18 yaşında bir genç kızdı.

Yaşın bir önemi yoktu benim açımdan ama küçük bir sorun vardı Neriman ablanın Yakup abiyle nişanlı olması biraz düşündürürdü beni.

**

Türk filmini seyrederken esas kız ya da oğlan ölürse Neriman abla ağlar o ağlayınca dayanamaz ben de ağlardım.

**

Yine bir cumartesi akşamı bize gelmişler ben yine karşısına dikilip dakikalarca yüzüne bakarak öylece kalmıştım. Sanki Tanrı kendi elleriyle ve özel kalemliyle çizmişti Neriman ablayı. İri gözler, uzun kirpikler, omuzlarına bir şal gibi dağılan o saçları.

Ona dikkatlice ve hayranlıkla baktığımı fark eden Neriman abla beni kucakladığı an saçlarındaki buram ,buram kokan Hacı Şakir sabununun kokusunu hala ruhumun derinlerinde hissederim.

Aşk bu olmalıydı.

**

Neriman abla beni kucağına almış sonra dizine oturtarak altın sarısı saçlarımı okşamaya başlamıştı.

İhtiras buydu.

Saçlarımı okşarken,

‘’ Biliyor musun ben aslında Yakup’u  değil seni seviyorum Yakup dan kurtulup en kısa zamanda seninle kaçalım buralardan’’

dediğinde entrikayı,

Sonra usulca eğilip yanağımdan öptüğünde şehvetin ne olduğunu öğrendim.

**

O günden sonra Neriman abla bize daha sık gelip gitmeye başladı. Annemle görüşmek için evden çıktığını ama aslında beni görmek için sık sık bize geldiğini söyler sonrada annemle benim anlamadığım şeyleri konuşurlardı aralarında. Belli ki o da beni seviyor annemi bahane edip bize geliyordu.

**

Günlerim Yakup abiden nasıl kurtulacağımızı düşünerek geçiyordu. Günlerden bir gün Neriman abla müthiş bir planla geldi ve planını beni kucağına alıp dizine oturtarak usulca anlattı.

Yakup abi onu görmeye geldiğinde onunla tütün bahçesinde buluşacak buluşmaya da benimle gidecekti. Yakup abiyi bahçedeki tütünleri sulamak için su dolu kuyunun başında bekleyecek gelir gelmez onu kuyuya atıp beni kucakladığı gibi oradan koşarak uzaklara ,çok uzaklara götürecekti.

**

En ince detayına kadar düşünülen Plan kusursuzdu.

**

Bir Cuma sabahı geldi Neriman abla, annemle bir şeyler konuştular sonra annem bir bohçaya sarılı  şeyler verdi .Eğilip beni öpen Neriman abla gözlerimin içine bakarak Pazar günü bekliyor dedi ve gitti. Demek plan uygulamaya giriyordu. Annemden benim dahili ve harici giyeceklerimi aldı ve gitti diye düşündüm o an. Öyle ya beraber kaçacaktık ve benimde eşyalarımın alınması gerekiyordu.

**

O Cumartesi kardeşlerin hiçbiri gelmedi Türk filmi izlemeye. Gelmedikleri de iyi oldu Belgin doruk filmin sonunda ölmüştü. Neriman abla olsa ağlayacaktı ve tabi ben de.Bu sefer annem ağladı filmin sonunda ben ise çok takılmamıştım bu hazin sona.

**

Pazar günü annem bana en güzel elbiselerimi giydirdi. Elimden tutarak Neriman ablaların evine doğru yürümeye başladık. Evlerinin üst tarafında bir tütün Dam ı vardı oraya doğru yönlendiğimizde Dam da ki kalabalığı görünce içimi bir korku sardı.Yoksa ben gelmeden mi atmıştı Yakup abiyi kuyuya , yoksa bunu fark edenler kurtarmış mıydı Yakup abiyi ?

**

Dam a geldiğimizde kalabalığın tam ortasında beyaz gelinliğin içerisinde Yakup abinin kolunda peri kızı gibi duran Neriman ablayı görünce bütün dünya başıma yıkılmıştı .O gün orada Neriman abla evleniyordu ve ben ihanete uğramıştım.

Üstelik bu ihanette annemin de parmağı vardı. Annem Neriman ablanın çeyizlerini hazırlayan kişi olarak bu ihanette ileri derecede görev almıştı.

**

Ben hariç herkes çok eğlendi o gün.

Düğün bittiğinde annem elimden tutup eve doğru yürürken ‘’neden böyle solgunsun hasta mısın ? bu sıcak havalarda terleyip soğuyunca hasta olursun dikkat etmelisin’’ dedi...

ben  ise sadece

‘’ Üşüyorum anne ‘’ dedim.

Annem duymadı.

**

Neriman ablanın bu ihaneti beni fena etkilemişti. Artık her şey anlamsız geliyordu . Annem bir başka komşumuz olan Fikriye ablalara gidip gelmeye başlamış yanında beni de götürür olmuştu. Onunla da anlamadığım şeyler konuşuyorlar fakat ben sonunu tahmin ettiğim için Fikriye ablaya çok yüz vermiyordum.

Fikriye abla benimle iletişim kurabilmek için çok çaba sarf ediyordu .Bana soğuk su ile ılıtılmış çayla beraber bisküvi verdiği gün ondan bir elektrik almış artık her gittiğimde ondan çay ister olmuştum. Bir gün bana,

‘’ Bu kadar çok çay içme sonra gece uyurken altına işersin ‘’ dedi.

Ah be Fikriye abla

‘’ Neriman ablanın yüzünden geceleri gözüme uyku mu giriyordu o zamanlar.‘’

**

Yıllar çok hızlı geçiyordu. Benim her kıza sen benim ilk aşkımsın dediğim yıllar.

Herkese aynı şeyi söylüyor olmam herkeste biraz Neriman ablayı görmemden kaynaklanıyordu sanırım.

**

Yıllar çabuk geçti.

Bir Pazar günüydü.

Eşimle  sokakta yürüyorduk. Birden karşımızda  kızının koluna girmiş Neriman ablayla karşılaştık. Kızı beni görünce hafif bir tebessümle ‘’ Annemle babam ayrıldılar’’ dedi.

Belli ki benden bahsetmişti kızına..

Kızı eşime dönüp ‘’30 yıllık evliliği bitirdiler’’ diye devam ederken ben olduğum yerde çakılı kalmış Neriman ablaya bakıyordum. Hiç değişmemişti sanki. Her şey yıllar öncesi gibiydi..

Yanımızdan geçip gittiler.

Eşim bana dönüp,

‘’Neden böyle solgunsun hasta mısın ? bu sıcak havalarda terleyip soğuyunca hasta olursun dikkat etmelisin dedi...

Ben sadece

‘’ üşüyorum anne dedim’’

Eşim duymadı.

**

İşte bu yüzden

Hiç yıkmadı ayrılıklar beni.

Biraz sarsıldım , biraz üzüldüm biraz üşüdüm hepsi o.

**

Doktorlara sorsan kansızlıktan bu üşüme derler.

Ah! Bu doktorlar….

yesyeni-logo-final-411.png

Editör: TE Bilisim