Sistem Global Danışmanlık Karadeniz Bölge Ortağı Ziraat Mühendisi Dr.Buğra Çolak İle Kendine Ait Ofisinde “Dünden Bugüne Buğra Çolak’ı Ve Akçaabat’ı” Konuştuk..

Kendisi Öz ve Öz Akçaabat Ortamahalleli… Babası Merhum Muharrem Çolak… Akçaabat İlçesinde Uzun Yıllar Manifaturacılık Yapmış Daha Sonra Ağanoğlu İlköğretim Okulunun Kantinini İşletmişti… Amcası Mahir Çolak. Mahir Çolak İse Akçaabat Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfının Müdürlüğü Görevinde Bulunmuş Ve Emekli Olmuştu…

img-5848.jpg

Diyeceğim… Böyle Değerli Bir Aileden Yetişen Değerli Bir Genç İş Adamı Sayın Dr. Buğra Çolak… Günümüzde Hedeflediği Makamında… Ayrıca İş Hayatını Sürdürdüğü Samsun İlinde Genç İş Adamları Derneğinde Başkan Yardımcısı Olarak Görevini de Sürdürmektedir. Bir Akçaabatlı Olarak Kendisi İle Ne Kadar Gurur Duysak Azdır.

Dr. Buğra Çolak (Ziraat Mühendisi) Samsun İlinde İş Hayatını Sürdürüyor… Açık Adresi İse, İstasyon Mahallesi Yunus Emre Sokak No:10/2 İlkadım İlçesi.

Buğra Çolak’a Ait Olan Açık Adresi Niçin Yazdım Diye Soracak Olursanız. Samsun İlinde Yaşayan Her Hangi Bir Trabzonlu veya Akçaabatlı… Samsun İlinde Yaşayan Veya Yolu Samsun’a Düşen Olursa Muhakkak Belirtmiş Olduğum Adrese Uğrayın. Akçaabatlı Genç Kardeşimizi Ziyaret Edin. Bir Çayını Kahvenizi İçin. Kendisi İle İstişare Edin. Kendisi O Kadar Misafirperver kadar Kibar ve Cana Yakınki Böyle Bir Değerle Daha Önce Neden Tanışamadık Diyebilirsiniz.

Akçaabatın Sesi – Ustaoğlu Medya Ajan Olarak Samsun’a Gittik ve Dr. Buğra Çolak İle Birlikte Doya Doya “Dünden Bugüne Buğra Çolak’ı Ve Akçaabat’ı” Konuştuk… İyi ki de gitmişiz

Muhteşem Bir Ofise Ve Konuma Sahip Olan Dünün Buğra Çolak’ı Bugün Samsun İlinin Önde Gelen Kanaat Önderlerinden Biri Oldu. Gurur Duydum.. Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde Doktorasını Yapan Ziraat Mühendisi Dr. Buğra Çolak, Bu Konuma Gelene Kadar Öncülük Yaptığı Ve Elinin Attığı Tüm İşlerde Başarısına Başarı Kattı. Gelişen Teknolojik Çağın Gereksinmelerine Ayak Uydurdu.

Genç Girişimci İş Adamı Ziraat Mühendisi Dr. Buğra Çolak Şimdi İse, Kobi’ler Başta Olmak Üzere Türkiye’yi Güçlendiren İşletmelere Büyüme Odaklı Profesyonel Hizmetler Sunan Sistem Global Danışmanlık Ofisinin 9.Şubesini Samsunda Açma Başarısını Gösterdi…

Sözün Özü… Akçaabatlı Değerlerimizden Genç Girişimci İş Adamı Ziraat Mühendisi Dr. Buğra Çolak İle Kendi Ofisinde Gerçekleştirmiş Olduğumuz Röportajımızı Siz Değerli Okuyucularımızla Paylaşıyoruz.

Akçaabatlı Genç Girişimci İşadamı Değerlerimizden Ziraat Mühendisi Dr. Buğra Çolak, “Dünden Bugüne Buğra Çolak’ı” Anlatırken Dolu Anlar Yaşadı….

Kendini Muhteşem Bir Konuma Getirme Başarısını Gösteren Dr.Buğra Çolak,Sohbetimizin Arasına Soru Sorma Fırsatı Dahi Vermeden Sadece Sıralama Yaparak Bir Hemşeri Sohbeti Gerçekleştirdik.Buğra Çolak,Başlıklarında Neler Anlatmak İstediğini Nasıl Yolları Kat ederek Bugünlere Geldiğini Gelecekle İlgili Planları Olduğunu Doya Doya Anlayacaksınız.

Hadi Sizi  Akçaabatlı Genç Girişimci İş Adamı Ziraat Mühendisi Dr.Buğra Çolak İle Baş Başa Bırakıyorum..

img-5828.jpg

BUĞRA ÇOLAK /1

Ben ki Karadeniz’in en şirin mahallesinde tabii tarihi mahalle oluşuyla da farklı bir dokuya sahip… Biz o tarihi dokunun içinde büyümüş insanlar olarak bence çok şanslıyız. Hep söylüyorum çok güzel bir çocukluk geçirdik. Coğrafya insanın kaderi ama o coğrafyada sınırlı imkânlara rağmen bir şeyleri başarabilme kabiliyeti bizim bölgedeki insanların özgüveninin temelini oluşturuyor. Hani Karadeniz insanının özgüveni nereden geliyor diyorlar ya işte o sınırlı imkânlara rağmen bir şeyleri başarabiliyorsa yine birçok şeyleri başarmaya müsait oluyor. Sizlerin gençlik yıllarına, o güzel müzik yaptığınız yıllara şahit olan birisiyim. Mahallede rol model aldığımız abilerimiz vardı. Gerçekten kaliteli insanların olduğu bir mahallede büyüdüm. İlkokulu Fevzipaşa’da okudum. Babam Ağanoğlu’nda kantini alınca gözünün önünde olmamı istedi ve ben de 5.sınıfta Ağanoğlu’ya geçtim. O zamanlar bazı arkadaşlarım sen bizim okulumuzu bıraktın diye tepki göstermiştir. Ağanoğlu Okulu’nun yeni yapıldığı zamandaki ilk mezunlarındanım.  Hatta çok kaliteli bir sınıftaydım ve oradaki arkadaşlarımla hala görüşürüm. Hepsi şu an güzel işler yapıyor. Ortaokulu yan tarafındaki Akçaabat Ortaokulun unda son mezunlarıyız. Okulun yarısını yıkmışlardı. Ondan sonra okulun ismi de değişti. Dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın açtığı ilk süper lise Fatih Süper Lisesi’nin de ilk mezunlarındanım. Üniversite sınavında 1998 yılında Samsun ziraat Fakültesi toprak bölümünü kazandım. Ailem aslında benden daha iyi bir bölüm beklerken ben burada okumaya başladım ve kendime bir söz verdim. Dedim ki istemeyerek kazandım belki ama isteyerek okuyacağım. Hep sorumluluklarımı bildim başka hiçbir şeyle ilgilenmedim. 2002 yılında da bölüm üçüncüsü olarak bölümü bitirdim. O dönemde üniversite bitiren her genç arkadaş gibi benimde bundan sonra hayatımda nasıl bir plan yapmalıyım sorularına cevap ararken yüksek lisans, master çalışması için tekrar Samsun’a döndüm. 2002 yılında yüksek lisansa başladım ve 2005 yılında da bitirdim. Lisansüstü eğitiminde insanlara neler kattığını da gözlemleyince doktora sınavına girdim ve kazandım. Bir taraftan da hala öğrenci oluşumun rahatsızlıklarını içimde duydum ve hocama dedim ki ben askere gidiyorum. Askere gidip sonrasında iş sahibi olmam lazım. O dönem gitmeyeyim diye Bafra’da faaliyet gösteren bir entegre tavukçuluk işletmesinde ziraat mühendisi olarak çalışmaya başladım. O dönemde patronum sayesinde birçok kamu kurumunu tanıdım. Tabi o zamanlarda da serbest mühendisin neler yaptığını gözlemledim. Böyle şirket için birtakım hizmet aldığımız arkadaşla tanıştım. Bir buçuk sene orada çalıştım. 2006 yılında kuş gribi sürecinde oradan ayrıldım. Hep kendim bir şeyler üretme, geliştirme isteğindeydim. O dönemde bir danışmanlık ofisi açtım. Etrafımdaki arkadaşlarımın birçoğu o ofiste ne yapacağıma ilişkin fikir sahibi değildi. Ne gerek var, neden böyle bir şey yaptın diyorlardı. Bana inanmıyorlardı ve yüzüme söyleyemiyorlardı. Kim gelip ziraat mühendisine danışır diyorlardı. Tabi o süreçte Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde tarımsal destekler sebebiyle de bazı şeyleri gördüğüm için o taraflara yönelmek istedim. Ha o süreçler çok mu kolay oldu? Tabii ki olmadı. Ben bunları yaparken aileme bilgiler vermedim. Onlar beni bir yerde çalışıyor biliyorlardı. Bir süre sonra ofis açtığımı söyledim. Bir şeyleribaşarırsan insanlar sana inanıyorlar. Anlattığın şeylerin bir anlamı yok. Başardığın zaman o inancı sağlayabiliyorsun. Ofisi açtım. Bir süre sonra arabamı değiştirdim. Babam dedi ki bu çocuk ne yapıyor? Bir süre sonra sorgulamaya başladı. Yanıma geldi. Ofisimi gördü. Yaptığım işleri anlattım. O ofis sürecinde enteresan gelişmeler oldu. Ortaklı başlamıştık. Tabi ofisi açtık insanlar bizi tanımıyorlar. O dönemin kurumsal firmalarından bir tanesiyle ben görüşmeye gittim. Proje görüşmesiydi. Soruların hepsine cevap verebiliyordum. Fonda ne kadar bütçe var? Hibesi ne kadar? Şartları falan… En son bir soru sordu gerçekten sorunun cevabı yoktu. Kaç tane proje yaptınız dedi. Daha önce proje yapmamışız fırsat verseler yapacağız. Sonra ofise döndüm ortağıma dedim ki gazeteye ilan vereceğiz. Paramız yok, iş yok bir de gazeteye ilan vereceğiz. Dedim ki tarım bakanlığının kırsal kalkınma projelerini ücretsiz yapıyoruz diye ilan vereceğiz. Manyak mısın dedi. Hem iş yok hem para yok hem yeni açtık borç var bir de ücretsiz proje yapacağız diye ilan vereceğiz dedi. Dedim ki bak bu bir satış stratejisi. Bizim maliyetimiz 50 liralık kağıt. 250 lira masraflanacağız. 200 lira para kazanacağız ama ondan önemlisi daha büyük bir şey kazanacağız. O da tecrübe ve referans. İnsanlara gittiğimizde şu projeyi biz yaptık diyebileceğiz. Arkadaşımı zor da olsa ikna ettim. O dönem altı tane proje yaptık. O altı projenin içerisinde de Samsun’da tanınmış bir kurumsal firma Vardı. O referansımızla biz çok iyi yürüdük. Sonra yirmi üç tane proje yaptık. Her geçen yılda hizmet sayımızı, çeşitliliğimizi arttırdık. O dönem serbest ziraat mühendisi olarak bu işleri yapan tek örnek bendim. Biraz kendi işimi geliştirince ziraat fakültesi hocalarım tarafından oradaki gençlere bakın ziraat mühendisleri bunları yapabiliyor diye örnek gösterildim. O çocuklarla bir araya geldiğimde şunu söylüyorum insanların başarıya ulaşma azmi içerisinde bulundukları ortamla alakalı biraz da. Bir soru soruyorum legal yollarla altı ay içerisinde bir milyon tl para kazanabilir misiniz diye. Hiçbiri cevap veremiyor. Soruyu değiştiriyorum diyorum ki bu dünyadaki en çok önemsediğiniz kişinin hayatı söz konusu olursa legal yollarla bir milyon tl kazanabilir misiniz diye hepsi olmasa bile bir kısım insan elini kaldırıyor ve ben kazanabilirim diyor. Demek ki bir şeyi çözmek için bir şeylerin insanlara böyle itelemesi, zorunlu tutması gerekiyor. Benim durumumda biraz öyleydi. Coğrafya bize özgüveni vermiş. Trabzonluların sivrilmesinin sebebi belki de budur. Biz herkesle her memleketle aynı oranda yaşadığımız şehirlerde yer alıyoruz ama böyle liderlik, ön safı tutma kabiliyetimiz o coğrafyanın kısıtladığı yaşam döngüsünden geliyor diye söyleyebiliriz. Yani benim analizim bu şekilde. Ofisi açtıktan sonra bölgede, başka illerde projeler yaptık. Toplamda 400 proje yapmışızdır diye düşünüyorum. Ağırlık olarak Karadeniz Bölgesi’nde ama onun dışında Balıkesir, Afyon, Manisa, Çanakkale gibi uzak şehirlerde de işler yapmaya başladım. 2017 yılında Samsun Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde genel müdür olarak işe başladım. O dönemde buradaki Teknoloji Geliştirme Bölgesi diğer adıyla Teknopark yeni kurulmuştu yani iki yaşında bir Teknoparktı. 19 Mayıs Üniversitesi kampüsü içerisindeydik. Tabi bu işler Anadolu’da zor. Bu işlerin rahat yapıldığı yerler büyükşehirlerdir. İstanbul, İzmir, Ankara gibi. Orada Teknopark faaliyetlerini sürdürebilmek için insanlar kapıda sıraya girerken biz burada Teknopark kavramını anlatmayla işe başladık. Hatta ilk başladığım zaman arkadaşlarım arayarak elektronik eşya satabiliyor musunuz dediler. Bizi Teknosa ile karıştırdılar. Bir başka arkadaşımda belediyenin park şirketi ile karıştırdı. Ama biz o dönem hep birlikte öğrendik ve kimden ne alabiliyorsak peşine düştük. Samsun Teknopark 2019 yılında Erken Aşama Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kategorisinde birinci oldu. Yani güzel bir ekiple, doğru insanlarla doğru işler yaparak bunu sağlamış olduk. Ben Akçaabat’tan Samsun’a 1998 yılında geldim ve burada kimsem yoktu. Ama başta söylediğim gibi kendi hayatımı kurmak adına doğru işler yapacağım diye kendi kendime söz verdim. Şunu da gördüm Akçaabat’ta ya da Trabzon’da yaşamak Samsun’da yaşamak yani Samsun tarım potansiyeli bölgedeki en avantajlı şehirlerden bir tanesi ve buradan diğer şehirlere hizmet vermek daha pratik yani Trabzon bizim için memleket ve gurbette olan insanlar için memleket her zaman değerlidir. O da bizim maneviyatımızda sürekli kalan şey. Uzakta olduğumuz için memleketin değerini hiç kaybetmiyoruz. Şu da avantajım çok uzak bir coğrafyada değilim dört saatte evime gidebiliyorum. Ortamahallenin huzurlu havasını soluyabiliyorum. Ailem hala orada. Teknopark ile ilgili görevim dört yıl boyunca devam etti. Sonrasında orada da tecrübe edindiğim teknoloji, sanayi çalışmalarını tarımla nasıl birleştiririm diye sistem global danışmanlık adı altında 25 yıllık bir danışmanlık firmasıyla görüşmeler yaptım. 28 Ocak 2022’de bir Samsun Ofisi 9.Sistem Global Ofisi olarak Samsun’da açtık. Karadeniz Bölgesi’ndeki 11 ile hizmet vermek için Karadeniz Bölge Ofisi diye açıldı. Sistem Global 25 yıllık bir firma. Şu an 450 çalışanı var. Mali işler, vergi, hukuk, patent, sanayi, teknoloji, arge genel başlıkları altında birçok danışmanlık hizmetini verdiğimiz bir şirket yapısında Londra, Brüksel, Singapur ve Berlinde’ de ofislerimiz var. Özellikle birçok danışmanlık konusunda cevap veiyoruz. Tabi burada bir taraftan ticari faaliyetleri sürdürürken şehire de bir şeyler katabilmek adına her ne kadar Trabzon’dan gelmiş olsakta yaşadığımız şehrin toplumsal birtakım değerlerine katkı sağlamak adına yaklaşık 8 yıl olmuştur sanıyorum Samsun Genç İş İnsanları Derneği’ne üye oldum. Hemen bir sonraki dönem yönetim kurulu görevinde bulundum. Üçüncü dönemdir orada yönetim kurulundayım başkan yardımcısıyım. Orada güzel arkadaşlarımız var. Şehire değer katacak işleri orada yapmaya çalışıyoruz. Biraz Samsunlu olduk.Yaşım dikkate alındığında yarısından fazlasını Trabzon’da değil de Samsun’da geçirdim. Şunu gözlemledim, doğdunuz şehir yaşadığınız coğrafya kader tamam da dışarıdaki dünyayı gözlemleme insanın kendi elinde. Onu gözlemleyince ufuk değişiyor, insanların planları değişiyor.Biraz dış dünyayı gözlemlemek gerekiyor. O dünyanın hem gereksinimi hem de ihtiyaçları günden güne değişiyor. O kadar hızlı değişiyor ki bazen ona ayak uydurmakta da güçlük çekiyorsun. Benim de herhalde hayata bakış açım hem iş dünyasını hem de toplumsal olarak yaşantının o değişime ayak uydurmak adına sürekli bir şeylerin peşinden koşma isteği içimdeki. Bunun da nereden geldiğini söyledim biz sınırlı imkanların olduğu coğrafyada özgüveni öğrenmiş oluyoruz. Bölgeye, Karadeniz’e birtakım çalışmalar yapıyoruz Trabzon Teknokent ile birlikte Sistem Global işbirliği ile. Bizim çok verimli, geniş tarım alanlarımız yok. Trabzon bir sanayi şehri de diyemiyoruz. Turizm potansiyeli var ama son zamanlarda turizm ile şehre gelir sağlayan bir kitle var ama işte bu sektörlerin sayısını ne kadar daha arttırabilirsek orada katma değer bir üretim yapan insan kaynağını ne kadar arttırabilirsek şehir o kadar daha gelişir. O anlamda bu tarz coğrafyanın sınırladığı şehirlerde dünyada çok örneği var yazılım, bilişim işleri çok daha başarılı oluyor. Çünkü gençlerde artık şu var üniversite eğitimi artık bize gelir sağlamayabilir o yüzden kendimizi belli programda uzmanlaştırırsak kendi hayat konforumuzu sağlayacak maddi imkanlara ulaşabiliriz diye bu çerçevede yazılım, bilişim son yılların popüler konuları. Yapay zeka, arttırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, kodlama dillerini öğrenmek bununla ilgili de orda bir merkez oluşturmak adına bir çalışma içerisindeyiz. Bölge insan kaynağı olarak buna müsait ve demin saydığımız sınırlı imkanlarla biraz sanayi, turizm bi de bilişimle ilgili bir üretim merkezi haline gelmiş bir Trabzon dünyada marka değerine de ulaşabilir. Aynı çalışmaları biz birçok yerde yapmaya çalışıyoruz. O anlamda Sistem Global’in çok kaliteli bir insan kaynağı var. Hem de o işin mutfağında yemeğin tarifini oluşturan insanların yetkinlikleriyle de güzel işler çıkacak diye düşünüyorum. Başlangıç özetim bu şekilde.

20220516-120925.jpg

BUĞRA ÇOLAK/2

Bizim baba toprağımız orada duruyor. Onun varlığı ile ilgili kendi adımıza düşen mücadeleyi her zaman verdik. Bir kere Ortamahalle’yi çok seviyorum. Oradaki dostluklar, insanların komşuluk ilişkileri, coğrafya… Oraya gittiğim zaman soluduğum nefes bile daha temiz geliyor bana. Manevi bir yeri var ben de. Şu an için çok uzak olmamamın da avantajıyla her fırsatta gelmeye çalışıyorum. Ben belki Samsun’da yaşıyorum ama kendi memleketime hizmet verebileceğim her fırsatı değerlendirme taraftarıyım. O anlamda demin bahsettiğim projeler belki de bir başlangıç. Arkasından yine katma değer sağlayacak bir konu yakalayabilirsek Samsun’dan sonra odaklanacağım şehir hangisidir diye sorulduğu zaman Trabzon cevabını çok rahatlıkla veririm. Şu da çok güzel bizim orada yaşadığımız çocukluk, gençlik kendinizi rahat hissettiğiniz bir formatta. Bazen onu çok örnek veririm. Biz içerisinde böyle kötü hisler barındırmayan insanlar olarak ilişkiler kurduk. Bunu hissettiğim yegane yerdir Akçaabat, Ortamahalle. Bir gün bir yerde dingin bir hayat yaşamak istersem orada olmayı tercih ederim. İşle ilgili de hayat ne getirir bilemem ama şu an çok uzak olmadığım için o tarafa da ağırlıklı çalışmayı istiyorum.

20220516-120857.jpg

BUĞRA ÇOLAK/3

Ekonomi ile hiçbir şekilde alakası yok. Önüne bazı fırsatlar çıktığında bunu yapabiliyorsun ama fırsatı da kendin yaratabilirsen o daha kıymetli. Gençler Akçaabat dışında kendilerini geliştirebilecekleri yerlere atabilirler. Akçaabat’tan daha sosyoekonomik yapısı zayıf bir yere de gitmesinler. Başta da söyledim memleket benim için değerli, özlüyorum ve özlenen şey değerli olur. Şöyle de bir gerçek var: eğitimle ilgili son yıllarda gençlerin lise sonrası eğitime inancının azalması beni rahatsız ediyor. Ben insanların eğitimle kendilerini geliştirebileceklerini savunmuşumdur. Lisede okurken seçtiğimiz branşta böyle bir tereddütlerim vardı. Acaba sosyal bilimler, iktisadi bilimlerle ilgili bir kariyer mi yapmalıyım diye düşündüm. Ondan sonrasını da ben bunu hala yapabilirim diye açıköğretim fakültesi kamu yönetimi bölümünü girdim okudum. Açıköğretim gibi algılanmasın çünkü bir konuyu öğrenmen kendinle alakalı, ne kadar ilgi gösterdiğinle alakalı. Dünyayı tanımak insanın vizyonunu değiştiriyor. Gözlemlemek sizin hayal gücünüzün sınırlarını da genişletiyor. Dolayısıyla gençler hayallerinin peşinden gitsinler. Hayallerinin peşinden gitmek adına Akçaabat dışına çıkmak gerekiyorsa da çıksınlar. Hatta ülke dışına çıksınlar. Biz o zaman bazı gelişmeleri görme noktasında yetersiz imkanlarda bir gençlik yaşadık ama şimdi bilgiye ulaşmak çok kolay. Herkesin elinin altında telefonda her şeye ulaşılabiliyor. Ama doğru gelecek planlaması yaparak kendilerini geliştirmeleri bizim coğrafyamızdan çıkan insanlar için daha kolay. Baştan söylediğime tekrar geliyorum o özgüvenimizi coğrafyanın kısıtlı imkanlarında bir şeyleri yapabilme yeteneği ile kazanıyoruz. O yüzden bir Trabzon ismi her şehirde önünüze çıkıyor. Bu şehirde de Trabzon ve bizim o taraftan gelen çok iyi işler yapan kendini kurumsal anlamda da geliştiren, şehrin kanaat önderlerinin arasında yer alan çok insan var. Bunlar çok zor değil insan isteyince her şeyi başarabilir.

20220516-132719.jpg

BUĞRA ÇOLAK/3

Şunu samimiyetle söylüyorum bir Karadeniz şehrinde başka bir Karadeniz şehrinin ismini ağzınızdan düşürmekte çok doğru değil. Ama bize sorulduğu zaman memleketimizin neresi olduğunu çok övünerek söylüyoruz. Ama şu an yaşadığım yere katkı sağlamak adına dikkatli oluyorum.

20220516-135553.jpg

BUĞRA ÇOLAK/4

Şu bir gerçek nereye giderseniz gidin Trabzonluların kendi aralarındaki dayanışmasını insanlar takdirle dışarıdan izliyorlar ve imreniyorlar. Bunun sebebi bir samimiyet bizim bölge insanı samimi. İkincisi de coğrafyanın verdiği özgüven. Enteresan bir veri var. Samsun’da dışarıdan gelen ve en fazla sayıya sahip memleket Ordu. Ama Samsun’a bir baktığınız zaman şehrin siyasetine, iç dünyasına toplumsal sosyolojik konular içerisinde mutlaka Trabzonlular var. Bunun sebebi Trabzonluların burada fazla olmasının sebebi değil Trabzonluların rahat durmayıp bir şeylerin işleyişinde ya da bir yapının ilk saflarında yer almak adına gönüllü oluşuyla alakalı. Bu Samsun’da da İstanbul’da d böyle. Ülkenin neresine giderseniz gidin o bizim memleketlimizin cesurluğuyla, özgüveniyle ve uzaktan izlemek istememesiyle alakalı. Biz oyunun içerisinde olmayı seviyoruz. Dışarıdan izlemek bize göre değil. Ben buna bağlıyorum.

20220516-135915.jpgsistem-global-25-yil-tr-web3.png

 

Editör: TE Bilisim