Ben Akçaabatlı bir gencim. Güzel Akçaabat‘mı çok seviyorum. Doğduğum, doyduğum, büyüdüğüm yer, memleketim. Biz Akçaabat gençleri olarak neler yaptık ya da en azından bilinçli ve sorumluluklarımızı bilen insanlar mıyız? Şöyle bir Akçaabat’ta gezindiğimizde etrafımıza bakındığımız zaman her köşede bir ses var. Bunlar belki duyulur belki kulak ardı edilir bilemeyiz ama genelde kulak ardı edildiği bir gerçektir. Akçaabat’ta istediği gibi kaldırımı kullanabilen, rahatça yürüyebilen var mı? Ben istediğim gibi yürüyemiyorum. Bir arkadaşımla, çocuğumla rahatça kaldırımda yan yana yürüme imkânım yok. Neden mi? Çünkü kaldırımların bir yanı ağaçlarla diğer yanı esnaf tezgâhları tarafından işgal altında. Zaten anlamlandıramadığım şey kaldırımlara çınar ağaçlarının dikilmesidir. Kuvvetli, kök salmayan ve aşırı büyümeyen ağaçların, süs ağaçlarının dikilmesi daha doğru ve daha mantıklı olduğunu düşünmekteyim. Hem gerekli iş yerlerinin yazı levhalarının görümünü engellemektedir hem de insanların rahat bir şekilde kaldırımları kullanmaları engellenmektedir.Ve bu konuda halkın büyük bir kısmıyla aynı düşüncede olduğum kanaatindeyim.Aşırı büyüyen bu ağaçların budanmadıkları için de elektrik tellerine temas halinde olduklarını görmekteyiz. Küçük bir kıvılcım birçok iş yerine zarar verebilir. Bunları düşündük mü hiç? Saat 7' de bırakılması gereken çöplerin halkımız tarafından 7' den önce bırakılması çevre kirliliğine neden olmaktadır. Başıboş gezen köpeklerin de saatlerinden önce bırakılan bu çöplerin ortalığa dağıtılmasına neden olmakta ve güzel Akçaabat’ımızın fotoğrafının kötü görülmesine neden olmaktadır. Aslında önce bizler halk olarak bilinçlenmeliyiz. Bilinçli bir halk, bilinçli çocuklar, bilinçli gençler, bireyler ve bilinçli aileler meydana getirmektedir. Ve buda yaşanılan yeri daha da güzelleştimekte ve gelişmesine katkı sağlamaktadır. Belediyelerimize devlet tarafından gönderilen yatırım ücretlerinin belediyeler tarafından ne yapıldığını hala anlamış değilim. Vatandaşların huzurunu ve refahını sağlamakla görevli olan belediyeler, engelli vatandaşlarımızı dahi düşünemez olmuştur. Bakıldığı zaman Akçaabat' ta engelli vatandaşlarımızın kullanacakları bir üst geçit bulunmamaktadır. Büyük şehirlerimizde engelli vatandaşlarımız için üst geçitler kuruludur. Bunların ilçelerde de, özellikle güzel Akçaabat’ımızda da uygulandığını görmek istiyoruz. Halkın duyarlılığı sayesinde toplanan mavi kapaklarla tekerlekli sandalyelerine kavuşan engelli vatandaşlarımızın kendi başlarına karşıdan karşıya geçip de, bir sahil turu yapamadıktan sonra bazı şeylerin öneminin ne kadar yitirildiğini görmekteyiz. Sanırım sağlığı yerinde olup, yürüyen ve koşa bilen bizler, koşup yürüyememenin ne derece kötü bir durum olduğunu anlayamıyoruz. Bazı şeylerin farkında olabilmek için illa ki o durumu yaşamak mı gerekiyor. Güzel, şirin Akçaabat’ımıza layık, bilinçli, sorumluluk sahibi, duyarlı bir halk olmamızı temenni ediyorum. Bunu başarabilmek içinde yönetilenler kadar yöneticilerinde üzerlerine düşen görevleri hakkıyla yapmaları gerektiğini düşünüyorum... Esra Yılmaz
Editör: TE Bilisim