Her Şey Bir İlüzyon Mu?

İnanın söze nereden başlayacağımı, ne yazacağımı düşünmeden oturdum bilgisayarın başına. Duygularımı nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Yaşanan hangi adaletsizliğe karşı sesimizi çıkaracağımızı şaşırdığımız günlerden, aylardan, yıllardan ve olaylardan geçtik ve hala geçiyoruz.  Bir kadına yardım etmek isterken, suçlu adamın ölümüne sebep oldu diye on iki yıl hapis cezasına çarptırıldı Kadir Şeker.  Kasten ölüm denildi, taksirle ölüme sebebiyet denilmedi. Bilerek karısını, sevgilisini öldürenler, yaralayanlar dışarıda serbest. Hayvana işkence eden potansiyel suçlular serbest. Peki Kadir Şeker neden serbest değil? Bir kadına yardım etti diye mi? Yoksa istemeden birini öldürdü diye mi? Bu ülkede adalet neye göre, kime göre işliyor? Tabi hala adalet kaldıysa.

Tehdit edilen, taciz edilen kadınlar defalarca polisin kapısını çalıyor, koruma istiyor, haberlere çıkıyor. Onları koruyan yok. Elimizden hiçbir şey gelmiyor, sadece haberlerde izliyoruz ama hiçbir şey yapamıyoruz. Uzun zamandır haber izlemekten, takip etmekten yoruldum. Her akşam evimize gelip koltuklarımıza oturup haberleri izliyoruz. Hangi siyasetçi, hangi siyasetçiye ne demiş? Siyasetçilerin güç savaşını tüm gün haberlerde izlemek aç insanların karnını doyuruyor mu? Çocuğuna istediği oyuncağı alamayan bir baba bence sizin tartışmalarınızla ilgilenmiyordur! Bu ülkenin yüzde seksenlik kısmının psikolojisi ciddi anlamda bozulmuş durumda. Anneler anne gibi değil, babalar baba gibi değil. Çünkü geçim derdinde. Yurt dışından çocuklarına aylardır ilaç gelmesini bekleyen aileler perişan, çocukları göz göre göre ölüme gidiyor. Gerçekten konuşmaktan başka ne yapabileceksiniz?   Hayvanların ve kadınların, erkeklerin zarar görmesini engelleyebilecek misiniz? Esnafa, çiftçiye,  fırıncıya, kuaföre, emekçiye, öğretmene bir fayda sağlayabilecek misiniz? Bir çok insan kendi başına hukuk mücadelesi başlatıyor, kendi imkanları ile savaş veriyor.  Bizler somut bir adım görmeyince her şey bir illüzyon mu diye soruyoruz kendimize? Her şey bir illüzyon mu?

Bizler her gün haberleri izliyoruz, kapatıyoruz, sonra dizi ya da film izliyoruz. Ertesi gün işe gidiyoruz, akşam yine haber izliyoruz. Değişen hiçbir şey yok! Somut bir adım yok. Aç olan yine aç. Yiten yaşamlar geri gelmiyor ve onların geride bıraktıklarının sevdiklerinin acısı bitmiyor.  Kürsüye çıkıp konuşanlar yine aynı insanlar, aynı manzara, kaybedilen onca kadın, verilen adaletsiz kararlar ve işsizlik.  Her gün aynı şeyleri duyuyoruz.

Gördünüz mü Kadir Şeker’e verilen adaletsiz karardan başlayan konu nerelere geldi? Çünkü her şey zincirin halkaları misali birbirine bağlı. Gerçekten kim halkın yanında? Bu soruyu kendinize hiç sordunuz mu? Biz konuşma değil, somut adım görmek istiyoruz. Bir şeyler değişsin istiyoruz, haberlere bakıp iki dakika sonra kendi hayatımıza yeniden dönmek istemiyoruz. Şahsi fikrimce böylesi bana hiç samimi gelmiyor! Ben elimdeki imkanla ancak düşüncelerimi bu şekilde burada yazabildim. Herkes elini taşın altına koysun, somut bir şey yapsın.  Güneş ancak böyle doğabilir.  

b-818.jpg

Editör: TE Bilisim