O ESKİLERDEN ESER YOK ŞİMDİ

Sosyal medya da sürekli diziler için fan grupları açılırken ve bu fan grupları diziler uğruna tartışmaya girerken ben de iki çift laf etmek istedim bu konuyla ilgili. O zaman başlayalım.

Hep merak edilen ve tartışılan bir konudur. Ekranlarda izleyiciyi güldürmek mi daha zordur yoksa ağlatmak mı diye? Bana göre Türk dizi sektörü açısından bakacak olursak tabi ki güldürmek daha zordur diyebilirim. Zaten eskiden beridir ki Türkiye’de sitcom diziler oldukça azdır. Ah Avrupa Yakası ah nerelerdesin? Bir çıkıp da gelsen yeniden! Şöyle eskiden izlediğim dizileri düşününce ve şimdikilerle kıyaslayınca öyle hayal kırıklığı yaşıyorum ki sizlerle paylaşmadan edemedim. Şimdi izlediğim dizilerden neden eskisi kadar keyif alamıyorum diye düşündüm, bir donukluk ve kopukluğun ekranlara yansıdığını fark ettim. Eski sıcaklık, mimikler, bakışlar, duruş, ince espriler. Yoktu, hiçbiri yenilerde. Bunların hiç biri olmayınca doğal olarak duyguda yoktu. Sıkılıveriyordum hemen. Oysaki Öyle Bir Geçer Zaman ki, Hatırla Sevgili, Aşk-ı Memnu, Muhteşem Yüzyıl, Poyraz Karayel, Kara Para Aşk, Ezel, Seksenler, Vatanım Sensin, Çiçek Taksi, Kaderimin Yazıldığı Gün, Behzat Ç., Ufak Tefek Cinayetler ve daha bir çok aklıma gelmeyen onca güzel diziyi her bölüm merakla ve heyecanla izlerken değişen ne oldu? Duygu geçişi neden kayboldu? Şimdiki dizilerde eli silahlı oradan oraya koşturan, siyah takım elbiseli adamlar, bir erkek için savaşan iki kadın, uzun bakışlar ve geçmişten intikam söz konusu. Bu geçmişten intikam konusuna özellikle değinmek istiyorum. Geçen sene Yüzleşme dizisinde geçmişten intikam alma konusu söz konusuydu ve başrol oyuncusu Hande Doğandemir geçmişten intikamını almak için farklı bir karaktere bürünerek ailesinin karşısına çıkmıştı. Güzel bir oyunculuk sergilemişti, zaten iyi bir oyuncu kendisi her ne kadar şu sıralar ekranlarda göremesekte. Uğur Yücel gibi usta bir oyuncuda bu dizinin kadrosunda bulunduğu halde bu dizi tutmadı ve erken final yapmak durumunda kaldı. Üstelik bana göre başarılı bir diziydi. O zamanlar hala dizi izlemeyi seviyordum. Son iki haftadır ise yeni bir geçmişten intikam alma konulu bir diziyle karşılaştık. Azize! Bu dizide beni pek açmadı doğrusu. Farklı bir versiyonunu zaten izlememiş miydik? Yine de takdir izleyicinin. Beğenilirse reyting yarışında kendine yer bulacaktır. Hakkını yiyemeyeceğim ve severek izlediğim tek bir dizi var oda Çocuk dizisi. 2017 yılında izleyiciyle buluşan ve gerçek bir yaşamı anlatan, ülkemiz adına gurur kaynağı olan Ayla filminde başarılı performansıyla oldukça beğenilen İsmail Hacıoğlu Çocuk dizisinde de başarılı oyunculuk performansını sürdürmeye devam ediyor ve oldukça beğeniliyor. Keza Nazan Kesal usta oyunculuğu sayesinde diziyi kurgudan uzaklaştırıp sanki gerçekmiş havası estiriyor. Dizi her ne kadar dram yüklü olsa da insanı boğmuyor ve yapay durmuyor. Ayrıca izleniyor diye senelerce aynı dizileri temcit pilavı gibi önümüze koyup, reyting yarışında biraz gerileyen dizileri hemen bitirmek haksızlık olmuyor mu diye sorgulamak gerek. Sanki herkes çok izleneni beğenmek zorunda gibi bir algı oluşturulmasından hiç hoşnut değilim.

“KANIT GERİ GELSİN”

Kusursuz cinayet yoktur sloganıyla akıllarda yer eden Kanıt dizisi 2013 yılında 100. bölümüyle izleyicinin hiç beklemediği şekilde ekranlara veda etmişti. Başkomiser Orhan ve Komiser Selim’in her bölümde çözdüğü farklı suçları konu alan bu dizi gerçekten farklı ve oldukça başarılı bir polisiye dizisiydi. Sevil Atasoy ise her bölümde izleyiciye farklı ve değerli bilgiler vererek izleyicileri bilgilendiriyordu. Kanıt en azından normal ekranlarda yayınlanmayacak olsa bile internet dizisi olsun. Sözün özü biz izleyiciler olarak artık farklı tür işler görmek istiyoruz. Polisiye görmek istiyoruz, daha çok sitcom dizi izleyerek gülmek istiyoruz. Gerçi Kanıt’ın geri dönmesi mevzusunu ilk dile getiren ben değilim, bunun için sosyal medya aracılığıyla birçok grup kuruldu, hatta Yüksel Aytuğ’un köşesine bir

kanıt hayranı yazı bile göndermiş. Ne diyelim belki benim fikrim olan internet dizisi durumuna sıcak bakarsınız. Yoksa TLC ekranlarına kaçarız bizde, demedi demeyin.

Özlem KAZANCIOĞLU

630-(a)-035.jpg630-(b)-034.jpg

Editör: TE Bilisim