AŞK KAÇ KİŞİLİK BE USTA ?
-2-
Nazım Hikmet Ve Saman Sarısı Saçlı Kadın Vera..
Nazım’ı büyük aşkı Piraye’den ayıran Münevver ile 1951 de evlenir Nazım. Aynı yıl içerisinde Mehmet adını verdikleri bir çocukları olur. Sıkıntılar peşlerini bırakmaz hapisten çıktıktan sonra 49 yaşında askere çağrılan Nazım 1918 de Bahriye Mektebini bitirdiğini beyan eder fakat kimseyi ikna edemez .Bunun üzerine 1951 haziranında İstanbul Tarabya’dan bir suret teknesine binerek Önce Romen şilebine biner, oradan Varna’ya ,sonrada Bükreş üzerinden Moskova’ya geçer.
**
1952 Yılında doktor Galina Grigoryevna Kolesnikova ile tanışır. Onunla 7 yıl süren bir birliktelikleri olur fakat Asıl 1955 yılında tanıştığı kendisinden 30 yaş küçük evli bir çocuk annesi olan VERA ile tanışması bu ilişkinin 7 yıl sürmediğini düşündürüyor. Yalnız burada atlanmaması gereken bir nokta ise Vera’nın evli olması ve bu sebeple başta Nazım ‘ın ona karşı olan ilgisine karşılık vermemesi Galina ile olan birlikteliğin 1959 yılına kadar sürmesine neden olabilir.
Nazım Vera ‘ nın peşini hiç bırakmaz adeta bıktırırcasına arar ısrarcı olur. Tüm bu yaşananlar Vera yı etkiler ve eşinden boşanan Vera 18 Kasım 1960 yılında Nazım ile evlenir. Nazım Piraye’yi de sevmiştir sevmesine de ‘’Saman sarısı saçlı ‘’ kadın dediği Ver a’yı çok fena sevmiştir. Aynı yıl içerisinde doktorunun ‘’Aşık olmazsan on sene , aşık olursan üç sene’’yaşarsın dediğinde , ölümüne Vera’ yı sevmiş ve ölene kadar da şiirlerini sadece Vera için yazmıştır.
**
Vera’ya
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres
kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri
perdesi aralıktı
genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı
üst ranzada uyuyanı göremedim
habersizce usulcacık çıktı gardan ekspres
bilmiyorum nerden gelip nereye gittiğini
baktım arkasından
üst ranzada ben uyuyorum
...
Vera’nın Uykudan uyanışı
…
uyandın gülüm
iskemleler uyandı
köşeden köşeye koşuştular
masa da öyle
doğrulup oturdu kilim
nakışları açıldı katmer, katmer
ayna seher vakti gölü gibi uyandı
açtı kocaman mavi gözlerini pencereler
...
Vera İçin
…
İçimde mis kokulu
kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil.
**
Bu dönemde yazılan bazı şiirlerden örnekler bunlar. Fakat iki tane şiiri Var ki Vera için yazdığı. Bunlardan biri dünya üzerinde yaşanan bütün aşkların özetini bir dörtlüğe sığdırıyor.
Durmadan seni düşünüyorum.
Durmadan seni düşünüyorum.
Durmadan seni düşünüyorum.
Durmadan seni düşünüyorum.
Diyor Nazım.. Tüm yaşanan aşkların özetle anlatımı bu değil mi?
Diğer şiiri ise Nazım öldüğünde Pasaportunun arasında küçük bir kağıt parçasına Vera için yazılmış şu şiirdir.
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi ban
Ölsene dedi bana.
Geldim
Güldüm
Öldüm.
**
Doktorunun ‘’aşık olmazsan on yıl olursan üç yıl yaşarsın’’ tavsiyesini dinlemeyen Nazım Vera ‘yı ölümüne sevmiştir adeta. Vera ile 1960 yılında başlayan bu büyük aşk hikayesi de 3 haziran 1963 yılında Nazım’ın ölmesi ile Nazım tarafından bitmiştir..
Ya Vera İçin!
1955 yılında tanıştığı 1960 yılında evlendiği, 1963 yılında ölümü dolayısı ile kaybettiği Nazım dan sonra Vera 2001 yılında Moskova’da ölene kadar kimse ile evlenmemiş hayatına başka kimseyi sokmamıştır. Nazım’ın onun için yazdıkları ile ve onun hayaliyle yaşamıştır.
Aşağıdaki fotoğrafta Nazım öldüğünde Vera’nın nasıl bir aşkla la Nazım’a baktığına bakar mısınız.?
HANİ AŞK İKİ KİŞİLİKTİ..
**Yarın Mustafa Kemal ve Fikriye.**