18 Mart Çanakkale Destanının 100. Yılı

Çanakkale, büyük Türk Milletinin vatan ve bağımsızlık aşkıyla verdiği emsalsiz mücadelenin zirve noktasıdır. Çanakkale, Türkün şanlı tarihinin gurur abidesidir. Çanakkale, taraflı tarafsız bütün cihanı hayrete düşüren, yenilmez denilen küfür ordularının, Mehmetçiğin imanlı göğsünde tarumar olduğu bir iman ve kahramanlık destanıdır. Çanakkale, “kınalı kuzuların bir gül bahçesine girercesine toprağın sinesine girdiği, “vatan sağ olsun” teslimiyetinin tam anlamıyla vücut bulduğu Türk’ün ebedileşmiş destanıdır. 

Bu vesileyle bugün, Çanakkale Zaferinin 100. Yıl dönümünü her zamankinden daha mağrur, her zamankinden daha coşkun ve her zamankinden daha büyük bir aşkla idrak ederken, ne yazık ki her zamankinden daha derin endişe ve teessür içerisindeyiz.

100 yıl önce aziz milletin kararlı tokadını yiyen dış güçler, ülke içerisindeki mevcut iktidarın toplumsal huzur ve güven ortamını sarsan, devletle milletin arasını açan eylemlerinden de cesaret alarak, kursaklarında kalan emellerini tamamlamak için dört koldan saldırıya geçmişlerdir.

Çanakkale’de dil, din, ırk, mezhep ayrımı gözetmeden, el ele, kol kola, koşa koşa ölüme giden bu aziz millet, bugün bu karanlık güçler tarafından,  yüz yıldır hiç olmadığı kadar büyük bir etnik bölücülüğe sürüklenmektedir.  Unutulmamalıdır ki Çanakkale’de asla etnik bölücülük yoktur. Çanakkale’de asla Batı hayranlığı, bol yıldızlı bayrak sevdası yoktur. Çanakkale’de sadece çelikleşmiş bir iman ve al bayrak sevdası vardır.

Milletçe bugün adeta, Büyük Önder Mustafa Kemal’in, 1927 yılında Türk gençliğine hitaben yaptığı konuşmasında tarif ettiği karanlık günleri yaşamaktayız. İktidar sahipleri, gaflet, dalalet ve hatta ihanet içerisindedirler. Maalesef ülke bugün, kuklanın kuklası tarafından yönetilmektedir.  Her fırsatta “Yeni Türkiye” çığırtkanlığı yapan iktidar, siyasal, ekonomik, sosyal, eğitim ve sağlık alanlarında sınıfta kalmıştır.

Son olarak, daha birkaç hafta önce, sınırlarımız dışındaki tek vatan toprağını da gece yarısı kaçarak terk eden ve nasıl bir akıl tutulmasıdır bilinmez, bunu da başarılı bir askeri operasyonmuş gibi gösteren iktidar, her alanda olduğu gibi askeri alanda da “Yenik Türkiye’yi bu aziz millete reva görmüştür.

Bugün mazlum edebiyatı yapanlar, makam ve mevki hırsıyla “şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edenler” Çanakkale’nin sadece bir savaş olmadığını, bunun milli bir ruh ve bilinci, bir “uyanış”ı temsil ettiğini idrak etmelidirler.

Bu vesileyle, başta Mustafa kemal Atatürk olmak üzere,  vatanın her karış toprağına kanını dökmüş, gözünü kırpmadan vatan uğruna şehadet şerbeti içmiş; alnı ak, başı dik, temiz ve şanlı bir maziyi bizlere miras bırakan aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygı ve şükranla eğilirken, miras bıraktıkları şanlı maziyi, kutsal bir emanet gibi koruyup yüceltmeyi namus borcu olarak gördüğümüzün bilinmesini isteriz. 

MHP Akçaabat İlçe Başkanlığı Adına

Miraç ÇINAR

Başkan

Editör: TE Bilisim