İT İZİ AT İZİNE KARIŞMIŞ ORTALIK TOZ DUMAN

Hadi yavrum yürü. Yol senin, yarınlar senin. Adımların sağlam, yüreğin mangal gibi olmalı. Yürüyeceğin yollar, ulaşmak istediğin yarınlar kolay; güzel yürünen ışıklı yollar değildir. Bunun için, yürürken yolunu çevirecek olanlara, seni engellemek isteyenlere karşı adımlarını sağlam atmalısın.

            Annenden ayrılacaksın ama anavatan'ın hizmetine atılmış adımlar atmak için olacak bu ayrılık.

            Güvenle adımlar attığın evinden ayrılacaksın, güvenebileceğin dostluklar edinerek, Anadolu’yu güvenle dolaşılan gül bahçesi yapmak için.

            Nazlı nazlı ağıtla şımardığın çocukluğundan sıyrılmaya başlayacaksın, Ülkemin, aydınlık yarınlarına damganı vuracak erdemli adımlar için.

            Dikkat et, tetik bulun yavrum. Tehlike dostluk maskesi altında gizlenir. Bildiğin kötüden, bildiğin zehirden sana zarar gelmez. Zarar, tatlı dille sunulan altın tepsideki zümrüt taşlar gibi, erişilmez gibi görülen güzelliklerle gelir.

            Dikkat et yavrum. Oturan, tembel adama ne kadar hantal ve hastalıklıdır. Oysa çalışan beden, tıkır tıkır çalışan saat gibidir. Ancak çalışma zor, dinlenme kolaydır. Çalışma meşakkatli, dinlenme zevklidir. Çalışırken alnından ter, söyleşirken ağzından sular akar. Sonunda, terin kuruduğunda sofranda ağız tadıyla sofran, söyleşilerin suyu kuruduğunda ise yaladığın avcundan başka bir şey yoktur.

            Dünya güvenilmez bir hazinedir. Zaman denilen servetin çabuk biter. Peygamberler için biten zaman senin için sonsuz değildir. Zaman yeryüzünde herkese eşit verilen ender bir haktır. Geriye dönüp baktığında önemli olan pişman olmamaktır.

            La fontaine masallarından karga ile tilkiyi herkes bilir. Hani, karganın ağzındaki peyniri kapmak isteyen tilkinin türlü şaklabanlıklar yapması var ya, o işte.

            Bütün sınıflarımda sordum sanırım bu soruyu: Bu masalda geçen karga mı tilki mi olmak istersiniz? Cevap, yüzde yüz net: Tilki olmak.

            Nerden nereye… Herkes, akıllı zeki olduğunu düşündüğü tilki olmayı seçiyor da hiç düşünüyor mu “Tilki, bu yolla asalak yaşamayı, bir lokma uğruna onurunu satarak yalan söylemeyi seçmiş. Tilki, insanların güven duygularını yıkarak sömürmeyi seçmiş.Tilkinin, yalakalıkla geçinmenin yolunu bulduğunu zannederken, o peyniri elde etmek için emek vermiş karganın emeğini çaldığını…”

            Elbette karga o peyniri para verip almadı. Kargayı kaldırıp, yerine bir insan koyun. Peyniri güvenli bir ortamda yemek için kanat çırpmasını, insanın kazanç için harcadığı iş gücü, emek olarak görülsün. Şimdi o emeği türlü oyunlarla çalan tilki yerine de bir tatlı dilli dolandırıcıyı yerleştirin. İşte seçtiğiniz tilki.

            Ev kampanyaları, araba kampanyaları, en iyi ve en güvenilir faiz bizde kampanyaları, sonunda dolandırılan binlerce gariban ve umutları yıkılmış insan.

            Siyasetin içinde o kadar çok tilki var ki, hiç ilgisi olmadığı halde sırf iktidarda olduğu için bir partiye yanaşan vatandaşa sordum: Senin düşünce tarzın, yaşam biçimin bu partiyle hiç uymuyor, neden buradasın?

            Cevap, düşündürücü: Siyaset yapacaksam, güçlünün; iktidarın yanında yapmalıyım ki nimetlerinden faydalanayım. Öyle, vatan, millet, hamaset edebiyatını bırak.

            Evet, yavrum, yalnızca okuldaki eğitimine güvenirsen, ya karga olursun ya tilki. Oysa, Mustafa Kemaller, vatan kurtarırken güçlünün yanında değil, hak ve halkın yanında olmuşlardı.

            Bak yavrum, öğretmenin; amcan; dayın; tanıdığın; arkadaşın; doktor; avukat; polis; politikacı… Yani, kim bir konuda ne demişse inanma. Ama yabana da atma. O diyenlerin dediklerini akıl havuzunda karıştır. “Bunun doğru dediği ona göre niye yanlış?” sorusuyla hepsini karşılaştır. Karıştır. Doğruyu akıl süzgecin içinde sen bul. O zaman kendin olursun. O zaman özgür olursun. O zaman kişilikli olursun. Aksi halde, amcanın; dayının; politikacının, kısacası birilerinin taklitçisi olmaktan ileri gidemezsin.

            Hadi yavrum yürü. Okul yolu cıvıl cıvıl ses doludur. Ama içinde yılan tıslaması da, bülbülün hoş fısıltısı da bulunur. Aldığın eğitimdeki amacın, doğru sese yönelerek güneşe doğru koşmaktır.

            Binlerce öğretmen, öğrenci ve velilerimize yeni öğretim yılı hayırlı, uğurlu olsun. Ülkemin yarınları sizlerle aydınlanacaksa yakın yüreklerinizi, ülkemi ve insanlığı karanlıklara çekmeye çalışanlar o aydınlık ateşinde yok olsun.

           

           

 

Editör: TE Bilisim