‘’ Karadeniz’den Amerika’ya uzanan ’ Kemençe’ ‘’

Bildiğimiz gibi Karadeniz denildiğinde akla ilk sıralarda yeşil, deniz, balık, horon ve tabiki kemençe gelmektedir. Doğası, insanı, müziği başkadır Karadeniz’in.. Birbiriyle yoğrulmuştur adeta.. Bugünki röportajımda çok sevdiğim arkadaşım Durul’un hikayesini sizlerle paylaşmak istedim, konumuz tabiki Karadeniz ve kemençe ama bu kez Amerika’da kemençe 

1) Kısaca kendini tanıtır mısın Durul’cuğum?

Adim Durul Bakioğlu. 23 yaşındayım. Türkiye'nin Karabük ilinde doğdum, Zonguldak ve Trabzon'da büyüdüm. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdikten sonra New York'a geldim. Yaklaşık bir buçuk yıldır New York'un Patchogue şehrinde yaşıyorum.

2) Kemençeyle kaç yaşında tanıştın ve neden kemençe ?

Kemençeyle küçük yasta tanıştım ama tam olarak çalmaya başladığım yas olarak 17 diyebilirim. Kemençeyi seçmemin sebebi dinlediğim otantik türkülerde Trabzon yöresinin en önemli enstrümanı olarak kemence kullanılıyordu ve bu türkülerde kemence ön plandaydı. Sesi çok hoşuma gidiyordu. Ayrıca Trabzon kültürüyle de yakından ilgileniyordum. Bununla ilgili araştırmalar yapıyordum  bu yüzden kemence çalmayı istedim.

3) Karadeniz müziğinde seni etkileyen tınılar neler ?

Karadeniz müziğinde beni etkilemeyen tınılardan bahsetmeden etkileyen tınılardan bahsetmek doğru olmaz açıkçası :) Karadeniz müziğinde yeni genç nesilin kemençeyi otantiklikten çıkarıp modernleştirmeye çalışmasını hiç hoş bulmuyorum mesela. Kemence ilkel bir enstrümandır ve ben onu öyle icra etmek istiyorum. Bu yüzden yöresel sanatçıların hemen hemen hepsinden etkileniyorum. Yeni sanatçıların kemençeyi keman gibi çalanlarından etkilenmiyorum :)

4) İleride kendi albümünü yapmak istiyor musun?

 Albüm yapmayı çok istiyorum. Aslında bunun için gerekli çalışmaları da yapıyorum sağ olsun New York'ta çok sevdiğim, çok saygın bir müzisyen abimin stüdyosunda bir kaç çalışmada bulunduk ama tabi ki bu çok zaman alan bir şey. Sesimi biraz geliştirmem gerek :) Üstelik kemençeyi de geliştirmem gerek :)

5) Amerika’da kemençeye ve Karadeniz  müziğine nasıl bakılıyor ?

Amerikan insani her kültüre her enstrümana ve her dile çok saygılı bir halk. Çünkü Amerika'da "Amerikan" diye bir tanım yok açıkçası. Geçmişte insanlar dünyanın çeşitli ülkelerinden gelip bu ülkeyi kurdukları için hepsi çeşitli kültürleri barındırıyorlar. Bu yüzden farklı gördükleri şeye çok ilgi duyuyorlar. Burada Türk ve Yunanların etkinliklerinde ya da restaurantlarında canlı müzik yaptığımızda hemen benim yanıma gelip kemençeyle ilgili bilgi almak istiyorlar. Türkiye’de bile bu kadar ilgi görmemiştim açıkçası. Türkiye’de 50 liraya kemence çalardık da paramızı zor alırdık hey gidi günler :)

6) Hangi Karadeniz sanatçılarını beğenerek dinliyorsun ?

Beğenerek dinlediğim Karadenizli sanatçıların başında Fuat SAKA geliyor. Kendisini çok ayrı bir yerde görüyorum. Hani bir insan müzikte ne kadar ileri gidebilir diye soru soran direk onu örnek gösteririm :) Genç nesilin bir çoğunun da onun izinden gitmeye çalıştığını ama bir turlu onun tadını veremediğini de görüyorum. Fuat Saka’nın dışında beğendiğim bir çok sanatçı var. Gençlerden Apolas Lermi'yi cok başarılı buluyorum. Her ne kadar kişiliğini beğenmesem de İsmail Türüt'ün sesini çok beğeniyorum. Sait Uçar'ı beğeniyorum. Rum kemençe sanatçılarından da çok beğendiğim ama en beğendiğim kemençeci benim öğretmenim İlyas PARLAK :)

7) Kendine ait bir besten var mı ?

Kendime ait çok bestem var ama kafamda çok ayrı planlar var yani geliştirmek ve bir şeyler katmak istiyorum. Açıkçası hiç kimseyi kendimi beğendirmek için müzik ya da beste de yapmıyorum bu yüzden yöresel besteler yapıp ona bir şeyler katmak istiyorum. New York'ta yaşamanın avantajı da burada başlıyor. Dünyanın her kültüründen her müziğinden insani bulabiliyorsun ve ilginç ve güzel şeyler ortaya çıkabiliyor. Düşün yani kemençeci bile var artık New York'ta :)

8) Kemençenin yanına en çok yakıştırdığın enstrüman nedir ?

Yani bu sorunun cevabi biraz da ne aradığımıza bağlı. Horon çalarken en çok davul yakışıyor kemençenin yanına. Yol havası çalarken kaval, yavaş türküleri çalarken bendir güzel oluyor. Stüdyoda çalarken her enstrümanı  güzelce kullanmasını bilen çok daha güzel şeyler koyabiliyor ortaya. Benim yapmak istediğim de tam olarak bu :)

9) Kariyer hayatına ne yönde devam etmek istiyorsun ?

Amerika'da master eğitimimi tamamlamak istiyorum. Ondan sonra eğitmen olarak üniversitede kalmak istiyorum. Bunun yollarını bulmak üzereyim ha buldum ha bulacağım çok yakın.