6 yıl önce Trabzon ‘ da özel bir iş yerinde işçi olarak çalışıyordu.
Bir gün aniden işyerinde başlayan kaşıntı zamanla büyüyerek vücudunu tamamen sararak karaciğerinin iflas ettirme aşamasına kadar getirdi.
Trabzon ‘ daki doktorların Erol Yılmaz ‘ a yapmış oldukları tetkikler ve tedaviler sonucunda karaciğerinde rastlanan rahatsızlığının ileriki boyutlarda olduğu ve tedavisinin bundan sonraki aşamalarının ya Ankara ‘ da ya da İstanbul ‘ da tam donanımlı bir hastanede yapılabilineceği hem kendisine hem de ailesine söylenmişti.
Üzüntüleri kat kat artan yılmaz ailesi artık Erol Yılmaz ‘ ın tedavisinin Ankara ‘ da ve İstanbul ‘da yapılması için seferber olmaya başladı. Asgari ücretle almış olduğu maaşla geçinen Erol Yılmaz ‘ ne Ankara ‘ ya nede İstanbul ‘ a gidecek parası vardı, o yıllarda babası felç hastası olmuş yatağa bağlı olarak yaşıyordu ve oğlu için yapacak bir şeyi yoktu, Erol yılmaz ‘ ın annesi sağlığı yerinde, inek bakarak yapmış olduğu tereyağını ve sütü pazara getirip satıyordu. Annenin amacı ise bir an önce oğlunun Ankara, ya ve İstanbul ‘ a gidip tedavi olmaktı.
Akrabalarının, komşuların ve kendisi için toplanan yardımlarla ekonomik anlamda biraz ümitlenen Erol Yılmaz Ankara ‘ da tedavi olmayı kabul etti ve eşi Birgül yılmaz ile birlikte Ankara Hacettepe üniversitesi gasroloji bölümü doktorlarından Prof.Dr. Haluk Şimşek ‘e tedavi olmaya başladı. Yaklaşık 2 ay yapılan tedaviler sonucu kendisine acilen karaciğer nakli yapılması gerekli olduğu söylendi.
Hacettepe üniversitesinde gerçekleşen tedavilerin sonucunda acilen karaciğer nakli yapılmasına karar verilen Erol Yılmaz ‘ ın eşine doktorlar tarafından verilen bilgide “ eşinize acil karaciğer nakli yapılması gerektiğini ailenizden yakınlarından doku alınması gerekli uygun doku bulunduğunda eşinize nakil yapılabilir yoksa eşinizin uzun süre yaşayabilecek olduğunu söyleyemeyiz “ sözleri üzerine dünyası başına yıkılan Birgül yılmaz hastanede kısa süreli baygınlıkta geçirdi.
Hacettepe üniversitesinde karaciğer nakli olması için sıraya alınan Erol yılmaz eşi Birgül yılmaz ile birlikte Akçaabat ‘a evlerine gelerek Ankara Hacettepe üniversitesinden gelecek sevindirici haberi beklemeye başladılar. Nakil olana kadar her geçen gün ölüme doğru geri sayıma başladığını belirten Erol Yılmaz yemek yiyemez duruma geldiğini, yemeği unuttuğunu ve gece gündüz sadece hastalığın verdiği kaşıntıyla yaşamaya başladığını belirtti.
Bir deri bir kemik kalan Erol Yılmaz artık yaşayan bir ölü olarak görünüyordu. Tüm umutlu bekleyiş Ankara ‘ dan gelecek habere bağlıydı. Erol yılmaz ‘ a nakil yapacak olduğumuz doner bulunmuştur acilen gelebilirsiniz.
İzmir ege üniversitesinde başarılarla gerçekleştirilen organ nakilleri ne ailenin nede yakınlarının aklına gelmiyordu. Duyarlı vatandaşların işbirliği ve girişimler sonucu Erol un bu durumu ‘ nu artık yetkililerin duyması ve görmesi gerekiyordu. Bunun en büyük etkisi basın yoluydu. Bu yolda denendi ve Trabzon ‘ da günlük yayın hayatlarını devam ettiren gazetelere kadar çıkan Erol Yılmaz ‘ ın haberini okuyan bürokratlar Erol yılmaz ‘ ın ölüme doğru geri sayımı sürdürdüğü yolda destek çıktılar.
Yapılan haberlerin ardından Erol yılmaz ‘ a, o yıllarda Akçaabat belediyesinde başkan yardımcılığı görevinde bulunan Sinan Sivrikaya müthiş bir yardımda bulundu. Her şeyiyle yanında olan Sinan sivrikaya artık Erol Yılmaz ‘ ın tam donanımlı destekçisiydi. Sonra milletvekili Cevdet Erdöl, Cevdet Erdöl ‘ün danışmanı Akçaabat ‘lı doktor Mehmet Topsakal, İzmir’de yaşayan Akçaabatlı işadamı Abdullah kasap ve rahmetli milletvekili Mustafa Cumur devreye girdi ve Erol Yılmaz ‘ ı İzmir ege üniversitesi organ nakli servisinde tedavi görmek için destek oldular.
Burada yapılan tedavilerin bitme aşamasına yakın artık daha dayanacak gücünün olmadığını eşine söyleyen Erol yılmaz sözlerine şu şekilde devam etti “ İzmir ‘ e ikimiz geldik ama buradan sen tek başına Akçaabat ‘ a gideceksin biliyorum. Benim halim görünüyor bittim artık dayanacak gücüm yok benim için ne olur bol bol dua et başucumdan ayrılma olurmu “ bu sözler üzerine eşi Birgül Yılmaz gözyaşlarını eşinin yanında akıtamazken umudun bittiği ve belki de son nefeslerini vermeye başlayacak saatlerinin tükenmeye başladığı esnada sevindirici haber bodrum ‘ dan geldi.
Bodrum ‘ da motosiklet kazasında ölen Mehmet Ali Ünyay ‘ın karaciğer ‘ i Erol Yılmaz ‘a nakledilmesi için ege ordu komutanlığından temin edilen biri eskort iki helikopterle karaciğer hastaneye gece yarısı ulaştırıldı.
11.04.2007 yılında İzmir ege üniversitesi organ nakli servisinde Prof.Dr. Murat Kılıç ve ekibi tarafından 8 saat süren ameliyatın ardından Erol Yılmaz ‘ ın karaciğer nakli gerçekleşti.
Hayatının sona erecek korkusuyla yaşamla ölüm arasında gidip gelen ve Bodrum ‘ lu Mehmet Ali Ünyay ‘ ın ölümü ve onun karaciğeriyle tekrar hayata bağlanan ve yeniden doğduğunu söyleyen Erol Yılmaz nakil olduktan sonra normal hayatına geri döndü.
6 yıl önce karaciğer nakliyle hayata geri dönen Akçaabat ortamahalle yenicami sokak ta ikamet eden Erol Yılmaz nakil karaciğer nakli olmadan önce 1 erkek çocuğu babasıydı. Nakil olduktan sonra daha çocuğu olmaz çocuk yapamaz dedikoduları kendisini rahatsız ettiğini ve bunun üzerine bir erkek çocuğu daha dünyaya getiren Erol yılmaz şimdi ise sağlığı yerinde ailesi ile birlikte oturmuş olduğu daireyi satın alarak mutluluğuna mutluluk kattı. Yalnız 5 yıllık süreç içerisinde felç hastası olan babasının vefat etmesi annesinin ise beyninde yaşanan damar tıkanıklığı sebebiyle vücudunun tamamının felçli olması ve yatağa bağlı olarak yaşaması kendisini üzdüğünü belirtti.
Ünyay ailesini hiçbir zaman unutmayacağını belirten Erol Yılmaz,” herkesi organ bağışında bulunmaya çağırıyorum “ dedi.
Şuan Akçaabat ‘ ın önde gelen kasap dükkânında çalışan Erol Yılmaz, iş yerindeki arkadaşları, Yusuf Karpuz, Haci Ali Seyis ve Köksal Karayayla Erol un eşsiz bir arkadaş olduğunu kendilerinden daha sağlıklı olduğunu iş yerinde azcık kızdığında 4 kişinin yapabilecek olduğu işi tek başına yapabilecek kendine güvendiğini bizim iş yerimizdeki mutluluğumuzdur diyebiliriz Açıklamasında bulundular.
Editör: TE Bilisim
