İstanbul Barosu: İstanbul'da Seçimler Bitmiştir

İstanbul Barosu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da Seçimlerin Yenilenebileceği Yönündeki İmasının Ardından Bir Açıklama Yaparak Demokrasi İlkelerinin Uygulanması Çağrısında Bulundu.

İstanbul Barosu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da Seçimlerin Yenilenebileceği Yönündeki İmasının Ardından Bir Açıklama Yaparak Demokrasi İlkelerinin Uygulanması Çağrısında Bulundu. “Bugün İtibariyle İçinde Bulunduğumuz Durum, Mazbata Verilip Verilmemesini Çok Aşan Yeni Bir Boyutu İfade Etmektedir” Denilen Açıklamada “Bu Aşamadan İtibaren Demokrasi Dışında Hiçbir Pusulaya İtibar Edilmemelidir. Hukuk Kurumlarının Bütün Siyasal Mülahazalardan Uzaklaşarak, Sadece Hukuka Bağlı Biçimde Karar Üretmeleri, Yaşamsal Bir Öneme Sahiptir. YSK İçtihatları, Oyların Yeniden Sayılması Veya Seçimlerin Yenilenmesi Gibi Kararların Alınmasına Asla Olanak Vermez. Seçim Hukuku Uzmanlarının Tereddütsüz Biçimde Mutabık Kaldıkları Bir Konuda Siyasetin Taassubunun Hukuku Ezmesine İzin Verilmemelidir” İfadeleri Kullanıldı.

Yapılan Açıklamada, “İstanbul’da Seçimler Bitmiştir Ve Hangi Partiye Oy Vermiş Olursa Olsun Bütün Yurttaşlar, Bu Seçimin Sonucunu Bilmektedir. “Hayatın Doğal Akışı” İlan Edilmelidir. Hukuk Bunun İçin Vardır” Dendi.

İstanbul Barosu’nun İnternet Sitesinde 'Sorun Bir Mazbatanın Verilip Verilmemesini Aşmıştır' Başlığıyla Yayımlanan Açıklama Şöyle:

31 Mart 2019 Tarihinde Yapılan Yerel Yönetim Seçimleri Sonucunda Beliren Millet İradesinin İstanbul’daki Sonuçları, Giderek Demokratik Niteliğinden Uzaklaştırılan Bir Yeni Aşamaya Vardırılmıştır.

Seçim Sonuçlarının YSK Tarafından İlanından Önce Anadolu Ajansı Tarafından Yapılan Manipülasyonlar, Adaylardan Binali Yıldırım Tarafından Aynı Gece Yapılan Ve Daha Sonra Da Bizzat Kendisi Tarafından Yalanlanan Gerçeğe Aykırı Açıklamalar, FETÖ Kumpaslarından Bahseden Senaryolar, Seçim Kurulu Başkanlarına Yönelik Gerçekle İlgisi Olmayan Baskılar; Özü İtibariyle Yurttaşlar Tarafından 31 Mart Günü Büyük Bir Olgunlukla Ortaya Konulan “İrade Belirlemesine” Gölge Düşürmeye Yönelik Çabalardır.

'İLÇE SEÇİM KURULLARININ KARARLARI YSK'YA AYKIRIDIR'

Bu Gölgelerin Oluşturduğu Algı Nedeniyledir Ki, Başında Yargıçların Görev Yaptığı Bazı İlçe Seçim Kurulları, Salt Seçim Hukukunun Gereklerini Yerine Getirmekten Uzaklaştırılmış Ve Önceki Seçimlerde Verdikleri Kararlarla Kökleşen İçtihatlarından Farklı Kararlar Alabilmiştir. Bu Kararlar, Seçim Öncesinde YSK Tarafından Yayınlanan Genelgelerle Belirlenen İlkelere De, Önceki YSK Kararlarına Da Aykırı Olabilmiştir.

Dünyanın Demokrasi İle Yönetilen Her Ülkesinde, Seçimlere Yönelik Olarak İtirazlar Yapılmakta Ve Bu İtirazlar Dünyanın Her Ülkesinde De “Hak” Olarak Nitelendirilmektedir. Bu İtirazların “Hak” Kavramı İçinde Kabul Edilmesi İse, Özünde “İradenin Sakatlanması” Arayışını Barındırır. Açık Deyişle, Seçimi Kazanmak Ya Da Kaybetmek Değil, Sandığa Yansıyan İradenin Başka Hiçbir Kuşkuya Yer Bırakmayacak Denli Açığa Vurulmasının Temini, Temel Amaçtır. Seçim Hukuku Olarak Bilinen Ve Çok Önemli “Teknik” Ayrıntılar Barındıran Mevzuatın Yerleştiği Ülkelerde, Bu Türden İtirazlar Sonucunda Verilecek Kararlar Belirlenmiş Olup, Önceki Seçimlerdeki Örnekleri Çerçevesinde De “İçtihat” Gücüne Erişmiştir. Dünyanın Başka Demokratik Ülkelerinde, Siyasetçiye Özel Değerlendirmeler, Algı Operasyonları Veya Baskılar, Mevzuatın Bu Hükümlerini Değiştirmek Bakımından Etkili Olmaz, Olamaz.

31 Mart 2019 Tarihinden Sonra Ülkemizde Yaşanan “İtiraz Süreci”, Başka Demokrasilerin İdeal Kabul Ettiği Bu Gerçekliklerden Ayrılmıştır. Keza, Konuya İlişkin Ülkemizin Mevzuat Ve İçtihatlarına Ve YSK’nın Seçim Öncesinde Aldığı Kararlar Ve Genelgelere De Aykırıdır. İstanbul’da Önceki Seçimlerde Yapılan

İtirazların Karşılanmasına Yönelik Olarak Verilen Kararlardan Ayrılarak Yeni İçtihatlara Yönelişler Gözlenirken, İstanbul Dışındaki Başka Kentlerde Önceki Uygulamalara Dönük Kararların Verilmiş Olduğu Da Açıktır. Özellikle De “İtirazların Delillendirilmesi” Bağlamındaki Kökleşmiş Anlayışın Terk Edilmesi, İtirazı ”Soyut” Kılan Ve Bu Yönüyle İçinden Çıkılmaz Bir Süreci İfade Eden Yeni Bir Aşama Oluşturmuştur.

'YENİDEN SAYILAN GEÇERSİZ OYLAR SONUCU DEĞİL, SKORU DEĞİŞTİRMİŞ OLACAKTIR'

Bu Çerçevede Özellikle De Geçersiz Oyların Yeniden Sayımı Yönündeki İtirazların Bütün İlçelerde Yapılması Bir “Hak” Olmakla Birlikte, Barındırdığı Soyutluk Nedeniyle, Hukuksal Temelinden Uzaklaşmıştır. Buna Rağmen, Geçersiz Oyların Yeniden Sayımı Kararları Çerçevesinde Ortaya Çıkan Somut Durum, 31 Mart 2019 Gecesinde YSK Tarafından İlan Edilen Sonucu Değiştirmeyecektir. Başka Deyişle Yeniden Sayılan Geçersiz Oylar, Sonucu Değil, Skoru Değiştirmiş Olacaktır.

Bu Koşullar Altında, Bugün (08.04.2019) Tarihi İtibariyle Beliren Yeni Koşullar, İstanbul Barosunu Bu Açıklamayı Yapmaya Zorunlu Kılmıştır. Çünkü Bugün İtibariyle İçinde Bulunduğumuz Durum, Mazbata Verilip Verilmemesini Çok Aşan Yeni Bir Boyutu İfade Etmektedir.

Demokrasilerde Seçim, Sadece Yönetenlerin Belirlenmesini Değil, Halk İradesinin Tecellisi İle Yöneticilerin Değiştirilmesini De İçerir. Bu Değişim Mümkün Olamıyor İse, Demokrasiden Söz Edilemez.

"Hiçbir Kişi Ve Kurumun Sahip Bulunmadığı, 'Yargıyı Etkileme Gücüne' Sahip Bulunan Cumhurbaşkanı..."

Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Tarafından Yapılan Açıklamalar, Yargı Organı Konumunda Ve Yetkisinde Bulunan Kurumsallıkları Baskı Altına Alan Ve Onların Tarafsızlığını Etkileyen Bir İçerik Taşımaktadır. Başka Hiçbir Kişi Ve Kurumun Sahip Bulunmadığı, “Yargıyı Etkileme Gücüne” Sahip Bulunan Sayın Cumhurbaşkanının Bu Tümceleri YSK Kararlarına Yansır İse, Sadece Yeni Bir Hukuki Ve Siyasi Kaostan Değil, Demokrasinin Kazanımlarından Çok Ciddi Bir Geriye Gidişten Söz Etmek Gerekecektir.

Bu Aşamadan İtibaren Demokrasi Dışında Hiçbir Pusulaya İtibar Edilmemelidir. Hukuk Kurumlarının Bütün Siyasal Mülahazalardan Uzaklaşarak, Sadece Hukuka Bağlı Biçimde Karar Üretmeleri, Yaşamsal Bir Öneme Sahiptir. YSK İçtihatları, Oyların Yeniden Sayılması Veya Seçimlerin Yenilenmesi Gibi Kararların Alınmasına Asla Olanak Vermez. Seçim Hukuku Uzmanlarının Tereddütsüz Biçimde Mutabık Kaldıkları Bir Konuda Siyasetin Taassubunun Hukuku Ezmesine İzin Verilmemelidir. Hukuksuzluğun Yargı Eliyle Meşrulaştırılmasına Yönelik Siyasal Çabalar Boşa Çıkartılmalı Ve Yargı Kurumları, Sadece Hukuksal Kimliklerini Öne Çıkararak, Hukukun Gereğini Yerine Getirmelidirler.

'BÜTÜN YURTTAŞLAR BU SEÇİMİN SONUCUNU BİLMEKTEDİR'

Kaygı Duymaktayız Ki, Demokrasi Tarihimizin Büyük Çabalarla Elde Ettiği Kazanımların Bir Çırpıda Yok Olabileceği Zaman Dilimindeyiz. Ulus Olarak Hak Ettiğimiz Demokratik Değerleri Yaşayıp Yaşatmak Uğrunda Mücadele Etmeliyiz. Pusuda Bekleyenlerin Beklentilerini Boşa Çıkarmalıyız. Daha Çok Demokrasiye En Çok İhtiyaç Duyduğumuz Bir Evrede Ondan Ödün Vermemeliyiz.

Ezcümle: İstanbul’da Seçimler Bitmiştir Ve Hangi Partiye Oy Vermiş Olursa Olsun Bütün Yurttaşlar, Bu Seçimin Sonucunu Bilmektedir. “Hayatın Doğal Akışı” İlan Edilmelidir. Hukuk Bunun İçin Vardır.

a-326.gif

Editör: TE Bilisim