Doğıu Karadeniz'i ziyaret eden turist sayısında artış yaşanıyor.

Eşsiz flora ve faunasının yanı sıra tarihi ve kültürel değerleri ile öne çıkan Doğu Karadeniz'i geçen yıl 4,5 milyon turist ziyaret etti.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, DOKA'nın kurulduğu günden itibaren 3 yıldır turizmin gelişmesi için faaliyetler yürüttüğünü belirterek, "Turizm olgusunu tabana daha çok yerleştirmek, elde edilen katma değeri artırmak, turizmi çeşitlendirmek ve en önemlisi tüm bunları yaparken doğal dengeyi ve doğayı koruyarak sürdürülebilir bir anlayışla ve diğer kuruluşlarla işbirliği içerisinde yapılmasını sağlamak amacıyla politikalar üretilmiş ve yol haritaları belirlenmiştir" dedi.

Böylece turizm alanında bölgede farkındalık yaratıldığını, yeni değerlerin turizme kazandırıldığını, turizmde önemli sayıda çeşitlendirme sağlandığını ve birçok alt yapı sorununun giderildiğini anlatan Kaldırım, turizme verilen desteklerin yanında Doğu Karadeniz'in turizm ve yatırım imkanlarının tanıtılması adına da tüm kesimlerle işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi.

Kaldırım, tanıtım için ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Bahreyn gibi Arap ülkeleri olmak üzere, Çin, Japonya, Almanya, ABD gibi dünyanın farklı ülkelerinde fuarlara katıldıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Yürütülen faaliyetlerde mevcut turizm kaynaklarının etkin, dengeli ve sürdürülebilir kullanımının yanında turizm türlerinin ve aktivitelerinin çeşitlendirilmesi en temel hedeflerimizdendir. Doğu Karadeniz’in başta ekoturizmde alternatifsiz bir destinasyon haline getirilmesi, sağlık ve spor turizminde mevcut altyapı ile önemli bir destinasyon olması, tarihi ve kültürel değerlerin ön plana çıkarılarak tarihsel ve otantik kültürün kültür turizmine kazandırılması önemli. Trabzon Limanı’nın önemli kruvaziyer limanlarından biri olması, turizmin tüm seneye yayılması için kayak kış turizmi potansiyelinin hayata geçirilmesi ve bölgenin eşsiz flora ve fauna zenginliği ile benzersiz doğasının aktiviteler ile doğa turizminde nitelikli bir üs konumuna getirilmesi hedeflenmektedir."

Yaylalar açısından zengin olan Doğu Karadeniz’in "Yeşil Koridor" mantığıyla geliştirilmesi ve bu gelişimin özellikle kırsal gelişime kazandırılması için planlama faaliyetlerinin de başladığını belirten Kaldırım, şöyle konuştu:

"Bölgesel turizmin planlı gelişmesi ve konsept, iyi model projelerin geliştirilmesi için girişimler başlamıştır. Bölgede özel sektör yatırımlarının sürükleyici unsuru olarak kamu kurumlarınca turizmin geliştirilmesine yönelik yoğun faaliyetler yürütülmektedir. Tarihi ve kültürel mirasların turizme kazandırılması, restorasyon, rekreasyon ve peyzaj düzenlemeleri, kayak ve kış turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi için planlama ve yatırım faaliyetleri hemen her ilde yürütülmektedir. Yürütülen projeler, tanıtım

faaliyetleri ve turist yoğunluğu son 3 yıldır turizm konusunda bölgede farkındalık oluşmasını sağlamıştır ki en önemli kazanımlarımızdan biri de budur."

BÖLGE İNSANI TURİZME SAHİP ÇIKMALI

Kaldırım, turizmin gelişmesinin bölge insanı ve kurumlarının turizme sahip çıkmasıyla mümkün olduğunu anlatarak, "Geçen yıl bölgeyi ziyaret eden yaklaşık 4,5 milyon turistin yüzde 83’ünü yerli turistler oluşturmaktadır. Bölgeyi ziyaret eden yabancı turistler arasında son dönemde özellikle Körfez ülkelerinden gelenlerin başı çektiği görülmektedir. Körfez ülkelerinden gelen turist sayısı 2010 yılında 34 bin kişiyken bu sayı 2013'te 170 bini geçmiştir. Arap turist ilgisi, kendisini bölge genelinde sosyal hayat, alışveriş ve ticaret, konaklama tipleri, gayrimenkul satışları ve yatırım talepleri anlamında yoğun olarak hissettirmektedir" diye konuştu.

Araplar'ın bölgeye ilgisinde geçen yıl Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'tan Trabzon'a doğrudan tarifesiz uçak seferlerinin başlamasının büyük etkisi olduğuna işaret eden DOKA Genel Sekreteri Kaldırım, "Bazı verilere göre Arap turistlerin her yıl bölgede yaklaşık 200 milyon dolarlık hacim oluşturdukları söylenebilir" ifadesini kullandı.

Kaldırım, turizmin Türkiye için yeni bir olgu olmadığını ancak Doğu Karadeniz’in henüz bakir bir bölge olduğunu ifade ederek, "Son yıllardaki yoğun turizm hareketi, sektörde sürdürülebilir büyümeyi, doğanın dengeli kullanımını, turist beklentisinin karşılanmasını, turizm ve kültürde markalaşmayı ve en önemlisi katma değeri yüksek bir turizm olgusuna ulaşmayı zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda sektör, kurum ve sivil toplum işbirliği içinde çalışmalı, fırsatlar kaçırılmamalı ve en önemlisi de turizm bir kültür olarak bölge yaşantısına yerleştirilebilmelidir. Unutulmamalıdır ki turizm, getirisi yüksek olduğu kadar hassas bir olgudur" dedi.

Editör: TE Bilisim