ABD’nin Rus diplomatları sınır dışı etmesiyle başlayan “Rus Diplomatlar Krizi”ni değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Devlet, Batılı ülkelerin gelişmelere bu kadar eşzamanlı tepki vermesinin endişe verici olduğunu söyledi.

ABD’nin ülkesindeki 60 Rus diplomatı sınır dışı etmesi ve Seattle’daki Rusya Başkonsolosluğu’nu kapatmasının ardından Ukrayna, Kanada ve AB üyesi 14 devletin daha, ülkelerindeki Rusya kordiplomatiğini sınır dışı edeceğini açıklaması, dünya gündemine bomba gibi düştü. Küresel siyasete “2’nci Soğuk Savaş Dönemi” hatta “3’üncü Dünya Savaşı” endişesinin gölgesi düşerken, İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Devlet, Batılı ülkelerin krize bu kadar eşzamanlı tepki vermesini “Hayra alamet değil” diye değerlendirdi.

“SKRIPAL SALT İNGİLTERE’Yİ DEĞİL, TÜM BATI’YI RAHATSIZ ETMİŞ”

Krizin, İngiltere Başbakanı Theresa May’in, eski bir Rus askeri istihbarat ajanı Sergei Skripal ile kızına 4 Mart’ta yapılan kimyasal saldırının ardından, İngiltere’deki 23 Rus diplomatını “persona non grata” (istenmeyen adam) ilan etmesi ve Rusya’ya göndermesiyle başladığını hatırlatan Devlet, “Rusya bu sorumluluğu üstlenmedi. Ancak Sovyetler Birliği’nden ABD’ye göçmüş ve kimyasal silahlar laboratuvarında bizzat çalışmış olan Tatar kökenli Vil Mirzayanov bu kimyasalın Sovyet laboratuvarlarında imal edildiğini ifade etmiş, İngiliz bilim adamları da bu iddiayı teyit etmişlerdi. Soğuk Savaş döneminde yurt dışındaki muhaliflere KGB tarafından kullanılan bu metodun tekrar gündeme gelmesi anlaşılan yalnız İngiltere’yi değil, diğer Batı ülkelerini de ciddi olarak endişeye sevk etti” dedi.

“RUSYA’NIN SALDIRGANLIĞI ARTIYORDU”

Rusya Devlet Başkanı Putin’in son dönemdeki saldırgan tavırlarının ABD ve AB’nin Rusya’ya uyguladığı ambargoların devam etmesine neden olduğunu ifade eden Devlet, “Rusya Gürcistan’a saldırarak iki bölgesini koparmış, ardından Ukrayna’dan Kırım’ı ilhak etti. Halen ülkedeki ayrılıkçıları her şekilde desteklemeye devam ediyor. Suriye’de Batı’nın tercih etmediği Beşşar Esad rejimine bilhassa askeri alanda yardım ediyor. Karşılığında aldığı hava ve deniz üslerinden ayrılmayacağını da bildirdi. En son olarak da, tam seçimlerin arifesinde, yeni geliştirdiği nükleer başlıklı füzeleri ile hemen her ülkeyi tehdit etmesi başkentlerde ‘Acaba bu nevi silahlanmalar ciddi bir dünya savaşına mı götürecek’ soruların sorulmasına neden oldu” diye konuştu.

GERİLİM 3’ÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’NA GİDER Mİ?

Rus diplomatların sınır dışı edilme kararlarının dünyayı yeniden kutuplaşmaya ve ciddi çatışmalara götürmesinin olası olduğunu belirten Devlet, “Aslında sınır dışı edilecek diplomatların hepsinin casus olması da gerekmiyor. Trump’ın bu kararı 2016 yılında Başkan Obama’nın 35 Rus diplomatını ihraç etmesinden 15 ay sonra gerçekleşti. O dönemde Rusya, ABD Başkanlık seçimlerine karışmakla suçlanmıştı.  Tabii Rusya Federasyonu da karşılık olarak bu ülkelerin diplomatlarını sınır dışı edecektir. Neticede ilişkiler daha da gerginleşecek, görüşmeler yapılsa bile sonuç alınamayacak gibi görünüyor. Hatta, mesela Suriye’de bir hata sonucu silahlı çatışmaya bile gidilme tehlikesi mevcut.  Batının bu derecede eşzamanlı tepki vermesi hayra alamet değil” ifadelerini kullandı.

670-324.gif123456---kopya-20180327200957.png

Editör: TE Bilisim