Beyin Göçü

Ülke olarak çok sıkıntılı günlerden geçmekteyiz. Sıkıntılı günlerin etkisi hemen hepimizin psikolojisini de olumsuz yönde etkiliyor, insanlar artık kime, neye saracağını bilemez duruma geliyor. Kadınlara yapılan eziyetlerden mi bahsedelim, hayvanlara mı, doğaya mı? Kötü giden ekonomik durum insanları buhrana sürüklüyor, üniversite okumuş, fakat iş bulamamış gençlere sürekli olarak yöneltilen, iş buldun mu?, ne zaman evleneceksin?, ne yapıyorsun? gibi sorular gençlerin kendilerini yetersiz ve değersiz hissetmelerine ve daha da bunalıma girmelerine yol açıyor. Toplum olarak merak etmeyi çok seviyoruz. Merak tabi ki iyi bir şey fakat, bizdeki merak değil. Çünkü biz kitapları, doğayı, bilimi merak etmiyoruz, insanların yaşamlarını, ne yaptıklarını merak etmek varken neden başka şeyleri merak edelim öyle değil mi? Tüm bunların yanında gençlere gereken destek verilmiyor. Kalıplara ve gelenekselleşmiş kültür yapısına bağlı olduğumuz için garanticiyiz de.  Gerçi bu durum artık, gençlerin, yeni girişimcilerin çabaları ve cesaretli davranmaları ile kırılmaya başlıyor. Fakat hala geleneksellik ve bilindik durumların dışına taşmama, risk almama gibi durumlar söz konusu. Oysaki yeni deneyimlere ve farklılıklara açık olmak, yeniye şans vermek ve keşfetmek de insana farklı heyecanlar katabilir, yaşam sevincimizi arttırabilir. Bizler senelerdir sporda, sanatta, siyasette ve daha birçok alanda hep aynı isimleri görmüyor muyuz? Birikim ve tecrübe, yılların deneyimi tabi ki çok başka bir konu. O kadar çok ismi duyulmamış müzik yapan gruplar, yazarlar, ressamlar, oyuncular ve daha niceleri sırf popülist olmadığı için kendini gösteremiyor, gerekli desteği alamıyor. İş bulamıyor. İş bulsa bile maaşını yettirip, sosyal hayat içerisine karışamıyor. Tüm bu sebeplerle ülkesini terk etmek zorunda kalıyor, iyi yaşam koşullarına sahip olabilmek için. Bunun neticesinde ise “beyin göçü” denilen kavram ortaya çıkıyor.  Yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki üniversitelere yabancı ülkelerden gelen eğitimcilerin sayısında son yıllarda azalış var.

ABD, Kanada, İngiltere en çok beyin göçü alan ülkeler arasında.  Diyelim ki iyi imkanlara sahip, yurt dışında yaşayabilecek bir kişi hayallerini gerçekleştirmek için bu ülkelerden birine giderek beyin göçü yapıyor. Peki ya imkanı olmayanlar? Onların hayallerini gerçekleştirmeye hakkı yok mu? Belki pırıl pırıl bir zekaya ve yeteneğe sahip, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. Beyin göçünün olumlu ve olumsuz özellikleri tartışılır fakat ben olumsuz tarafın daha ağır bastığı düşüncesindeyim. Ne olursa olsun beyin göçü bir ülke için kayıptır. Gelişmiş ülkeler yetiştirmek için o insanları havada kaparken, biz kıymet bilmiyoruz.  Hollanda Göç ve Vatandaşlık Kurumu (IND) verilerine göre 2018 yılında tam 1020 iyi eğitimli kişi Hollanda’ya iş başvurunda bulunmuş. Durumun özeti bu şekilde ama aslında biraz daha araştırınca bu durumun oldukça ciddi bir boyutta olduğunu fark ettim. Son olarak Elazığ da yaşanan depremle ilgili yazı yazmadım, yazamadım… Ülke olarak büyük bir acı yaşadık. Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…

b-059.jpg

Editör: TE Bilisim