İş Bırakma Basın Açıklaması.

Yoğun ve fedakâr bir şekilde sağlık hizmetinin, etkin, verimli ve kesintisiz olarak sunulmasını gerçekleştirmek üzere görevlerini yapmakta olan sağlık çalışanları, siyasi iktidarın hatalı karar ve stratejileri nedeniyle özlük haklarından ve emeklerinin ekonomik karşılığından mahrum kalmaktadırlar.

Aralık ayında hazırlanan tasarı ilk dillendirildiğinde Genel Sağlık-İş olarak olumlu ama yetersiz olduğunu ifade etmiştik. Düzenlemenin temel maaş artışı ile birlikte tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesini beklerken üzerinden 6 ay geçmiş, kırpıla kırpıla Meclis’e eskisinden de kötü bu 14 maddelik teklif getirilmiştir. 07.06.2022 tarihinden itibaren görüşülmeye başlanan “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi de”, sağlık çalışanlarının “özlük haklarının ve ekonomik durumlarının” iyileştirilmesi bakımından ihtiyacı karşılayacak nitelikte değildir. Mevcut haliyle bu yasa taslağı Aralık ayında gündeme gelen taslağın da gerisinde kalmış, yetersiz bir düzenlemedir.

TBMM Başkanlığı'na sunulan özlük haklarımızın düzenlenmesine ilişkin 14 maddelik yasa teklifinin hiçbir değeri olmadığını, Adil ve vicdani hiçbir tarafı olmadığını hepimiz gördük. Yasa teklifinde performanstan başka bir şey yoktur. Tavan ek ödeme tutarının artırılması kimseye bir kazanç getirmeyecektir. Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda tavan ek ödeme verebilecek kurum şu an yoktur. Malzeme ihtiyaçlarını bile karşılayamayan pek çok hastane, bırakın tavandan ek ödemeyi taban ek ödeme miktarını bile ödeyemez durumdadır.

Sabit ek ödemelerin genel bütçeden ödenecek olması olumlu olmakla birlikte bu düzenleme ek ödemeden mahsuplaşma yapılmadan hayata geçmesi gerekmektedir

Tasarı hekimlere hiçbir getirisi olmadığı gibi hiçbir sağlık çalışanına da, Sağlık Bakanının deyimiyle “önemli” iyileştirmeler asla getirmemektedir.

Sağlığa uzaktan bakan bir Sağlık Bakanından, çalışana kin ve garez içinde olan bürokrattan ve kamu çalışanının yediği lokmada gözü olan iktidar milletvekillinden sağlık çalışanına bir fayda gelmeyeceği ortadadır.

Maaşlarımızın bütçeye yük olduğunu söyleyerek mecliste vekil olarak görev yapanlar, kamu çalışanlarının yoksulluk sınırı altında bir yaşam sürdüğünden bihaberdir. Burada bu fırsatla söylemek istiyorum ki; AKP Manisa milletvekili tüm sağlık çalışanlarından özür dilemelidir. Milletvekili dün ekonomik nedenlerle intihar eden sağlık çalışanın ailesinden özür dilemelidir.

Bizler ne istemekteyiz?

Sağlıkta etkin şiddet yasası bir an önce kanunlaşmasını,

Performansa dayalı ek ödeme sisteminde kalem oyunları değil, temel ücretlerde artış yapılmasını,

Sağlık çalışanlarına insan onuruna yaraşır emekliliğe yansıyan tek kalem maaş düzenlemesi,

Kademeli ek gösterge artışının tüm sağlık emekçilerini kapsayacak gerçekçi düzenlemesi bir an önce hayata geçirilmesini,

5510 sayılı Emekli Sandığı Kanunun kaldırılmasını, Geçmişe etkili 90 gün yıpranma payı düzenlemesi,

Çok geç olmadan istemekteyiz.

Sendikaların ve meslek örgütlerinin görüşlerini almadan yapılacak her türlü düzenlemenin eksik kalacağını ve tek kalemde temel maaşa yapılmayan hiçbir sözde artışı kabul etmediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.

Mücadelemiz, haklarımızı alana kadar kararlılıkla sürecektir.

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz Yaşasın Genel Sağlık-İş

Yaşasın Birleşik Kamu İş

rokabaliksite-014.png

Editör: TE Bilisim